30 Eylül 2011 Cuma

Bilgeliğin İlk Adımı





Bir zamanlar, bir delikanlı bir bilgeye talebe olmak istedi.
“Bana talebe olmak zordur, korkarım sen bunu başaramazsın” dedi bilge.
Ama genç kararlıydı. Kendisinden ne isterse yapmaya hazır olduğunu söyledi. Bilge de ona manevi yoldaki ilk vazifesini verdi:
“Bir yıl boyunca kim seni kızdırmaya çalışsa ona bir lira vereceksin.”
Genç denileni yaptı ve tam bir yıl boyunca kendisini öfkelendirmeye çalışan insanlara para verdi. Bir yılın sonunda genç, bilgeye geldi ve bun­dan sonraki vazifesine hazır olduğunu bildirdi:
“Önce şehre git ve bana biraz yiyecek al” dedi bilge.
Genç yanından ayrılır ayrılmaz, bilge dilenci kıyafetine bürünüp sade­ce kendisinin bildiği kısa bir yoldan gençten önce şehre ulaştı. Gencin geçeceği yola oturdu ve onu bekledi. Tam genç yanından geçecekken di­lenci ona hakaret etmeye başladı. Başkalarının duyacağı sesle onun ne kadar aptal göründüğünü söyledi. Ama gençte hiçbir öfke işareti yoktu. Tam aksine:
“Ne kadar harika!” diye karşılık verdi genç sakin bir şekilde. “Tam bir yıl bana hakaret eden herkese para ödemek zorunda kaldım, şimdi tek kuruş ödemek zorunda değilim.”
Bunun üzerine üzerindeki dilenci kıyafetini çıkaran ve yüzünü göste­ren bilge gence şöyle dedi:
“Başkalarının ne dediğine aldırış etmemeyi başaran bir kişi bilgelik yoluna adım atmış demektir. Eminim ki sen bundan böyle hakaretlere al­dırış etmeyeceksin ve doğru bildiğin yoldan asla şaşmayacaksın.

26 Eylül 2011 Pazartesi

Fırsat






A.B.D de işşiz bir genç, otomotiv sanayinin öncüsü ünlü işadamı Henry Ford´dan iş istemek için bürosuna gider. Sekreterden 8 ay sonraya güçlükle randevu alabilir. Randevu günü büroya gelen genç; sekretere iş görüşmesi için randevusu olduğunu söyler.

-Sekreter der ki;
Ford şu an dışarı çıkıyor.Siz de onu takip edin lütfen! Bir arabaya biner Ford. Genç de yanındadır. Yol boyu hiç konuşulmaz. Arabadan inip büyük bir mağazaya doğru yürürler. Kapıdakiler, Ford´u büyük bir saygıyla karşılarlar. Birlikte mağazayı gezdikten sonra, aynı şekilde 2, 3, 4, ve 5, büyük mağazayı daha gezerler ve ardından dönüş için tekrar otomobile binilir.

Genç daha fazla dayanamaz ve sorar;
-Sayın Ford, benimle iş görüşmesi yapmayacak mısınız?
-Ya demek öyle?... Pekiyi o halde!

Ford arabayı durdurup, kahramanımızın inmesini ister. Genç arabadan indikten sonra Ford oradan hızla uzaklaşır. Orası şehirden uzak tenha bir yerdir. Gencin cebinde ise hiç para yoktur. Sinirli bir şekilde söylenerek yürümeye başlar. Neden sonra kan- ter içinde evine gelir. Bir taraftan da düşünür:'' Mutlaka bir ders vermek istedi. Ama ne ?'' Günlerce düşünüp gizli mesajın ne olduğunu çözmeye çalışır.

Genç bir gün hızla yerinden kalkar: Ford´la ilk ziyaret ettikleri mağazaya koşar. Genci gören mağaza yetkilileri genci ayakta karşılarlar, büyük bir saygı ve iltifat gösterirler. Her sorusuna sanki karşılarında Ford varmış gibi nezakatle cevap verirler.

Genç mağaza yetkililerine;
-Ürünlerinizi pazarlamak istiyorum, der.

Mağaza yetkilileri;
-Buyurun istediğiniz kadar alın -satın, parasını sonra ödeyin !...Genç aynı şekilde 2, 3, 4, ve 5. mağaza yetkilileriyle anlaşır. Bundan büyük yardım mı olur bir insan için? Sonra, tutun tutabilirseniz. Kahramanımız 5 yıl içinde A.B.D´nin en iyi iş adamlarından biri olur.''Eh ford'u bir ziyeret edeyim de kendisine teşekkürlerimi sunayım artık!'' diye düşünür.

Gidip Ford'un sekterine söyler söylemez, aldığı cevap enteresandır:
-Buyurun efendim, Ford sizi bekliyor. Ve Ford şunu söyler:
-Aynı yerde arabadan indirdiğim ne ilk kişisiniz, ne de son. İçlerinden bir tek siz anladınız ne demek istediğimi. O günden beri, hayranlıkla takip ediyordum sizi!

12 Eylül 2011 Pazartesi

APTAL ADAM






Bir adam halinden yakınır dururmuş:"Çalışıyorum didiniyorum sonunda ancak geçinebiliyorum.Üstelik tek başınayım,kimsem yok."Böyle mutsuz bir şekilde sızlanıp dururken, bir karar vermiş:Yollara düşüp bir melek bulacak,halini anlatıp ondan bu haksızlığı düzeltmesini isteyecekmiş.Yola koyulmuş.Dağda giderken bir kurtla karşılaşmış.Ayakta zor durabilen,bir deri bir kemik kalmış kurt,adama yaklaşmış,nereye gittiğini sormuş.Adam derdini anlatmış,"Bir melek arıyorum.Onu bulup bana yapılan haksızlığı düzeltmesini isteyeceğim."Bunun üzerine kurt," Bana da bir iyilik yapar mısınız?" demiş."Ben de gece gündüz dolaşıyorum,bir lokma yiyecek zor buluyorum.O meleğe benden söz et.Böyle açlıktan ölen kurt da olur muymuş de."Adam tekrar yola koyulmuş.Çok geçmeden karşısına güzel bir kız çıkmış.Kız da ona nereye gittiğini sormuş.Hikayesini dinledikten sonra adamın ellerine sarılmış:"Yalvarırım,o meleğe benim durumumu anlatın.Gencim,güzelim,zenginim,her şeyim var ama mutsuzum.Mutluluğa ulaşabilmek için ne yapmam lazım,ne olur o meleğe sor."
Adam, melekle kız için de konuşacağına söz vermiş ve yola devam etmiş.Yorulduğu bir sırada bir ağacın altına uzanmış.Fakat çevresi yemyeşil olan bu ağacın neredeyse tek yaprağı bile yokmuş.Tabii ağaç, bu duruma çok üzülüyormuş.Adamın meleğe gittiğini anlayınca,"Ne olur o meleğe benim durumumu da sor." demiş.
Adam, ağaca da,"Peki" dedikten sonra yola koyulmuş.Nihayet bulmaktan ümidini kestiği sırada melek karşısına çıkıvermiş.Adam derdini anlatmış:
"Gece gündüz demeden çalışıyorum.Dünyanın hiçbir nimetinden yararlanamıyorum.Acınacak bir hayatım var.Benden çok daha az çalışıp çok daha fazla sefa süren bir çok insan var.Söyler misin; eşitlik,hak,adalet bunun neresinde?"
Adamı dinleyen melek"Tamam,tamam"demiş.Zengin ve mutlu olabilmen için sana bir şans veriyorum.Şimdi geldiğin yoldan evine geri dön."
Meleğin bu sözleri üzerine rahatlamış adam ve kurdun,kızın ve ağacın ricalarını da meleğe söylemiş.Melek onlar için de bir şeyler söylemiş.Adam bunları dikkatle dinlemiş ve dönüş yoluna koyulmuş.Uzun bir yolculuğun ardından ağacın yanına gelmiş ve meleğin söylediklerini anlatmış:
"Köklerinin tam yanında gömülü altın dolu bir sandık varmış.Bu yüzden beslenemiyormuşsun.Beslenemediğin için yaprağın ve meyven yokmuş.Sandık çıkarılırsa seninde meyven ve yaprağın olacak."
"Yaşasın" demiş ağaç."Çabuk orasını kaz ve sandığı çıkar."
"Hayır" demiş adam,"melek bana kendi şansımı verdi.Evime dönmem lazım."
Yoluna devam etmiş.Genç kız bıraktığı yerde onu beklemekteymiş. Ona,"Sevinçlerini ve acılarını paylaşabileceğin birini bulup da evlenirsen tüm dertlerin hallolacak,mutlu olacaksın."demiş.O zaman kız,"Hadi seninle evlenelim,mutlu olmaya çalışalım."diye atılmış.
Adam,"Hayır,olmaz.Buna zamanım yok,melek benim şansımı verdi,bir an önce evime gitmeliyim.Sen de kendine artık bir koca bul."demiş.
Çok geçmeden o zayıf, bir deri bir kemik kalmış kurt çıkmış karşısına...Adam olanı biteni ona da anlatmış.Kendi şansını bulmak için evine gitttiğini acelesi olduğunu söylemiş."Peki, ya ben?" demiş kurt,"Benim için ne dedi?"
"Senin için ne dediğini ben de anlamadım" demiş adam;"Melek dedi ki, "O kurt yiyecek bir aptal bulamazsa aç ve susuz dolaşmaya mahkumdur."
Kurt,"Ben çok iyi anladım" demiş ve aptalı yemiş.
Öykü, Zorluklara Karşı Kendini Ateşle (Cengiz ERŞAHİN)kitabından alıntıdır..

9 Eylül 2011 Cuma

30 Eylül 2011 Cuma

Bilgeliğin İlk Adımı





Bir zamanlar, bir delikanlı bir bilgeye talebe olmak istedi.
“Bana talebe olmak zordur, korkarım sen bunu başaramazsın” dedi bilge.
Ama genç kararlıydı. Kendisinden ne isterse yapmaya hazır olduğunu söyledi. Bilge de ona manevi yoldaki ilk vazifesini verdi:
“Bir yıl boyunca kim seni kızdırmaya çalışsa ona bir lira vereceksin.”
Genç denileni yaptı ve tam bir yıl boyunca kendisini öfkelendirmeye çalışan insanlara para verdi. Bir yılın sonunda genç, bilgeye geldi ve bun­dan sonraki vazifesine hazır olduğunu bildirdi:
“Önce şehre git ve bana biraz yiyecek al” dedi bilge.
Genç yanından ayrılır ayrılmaz, bilge dilenci kıyafetine bürünüp sade­ce kendisinin bildiği kısa bir yoldan gençten önce şehre ulaştı. Gencin geçeceği yola oturdu ve onu bekledi. Tam genç yanından geçecekken di­lenci ona hakaret etmeye başladı. Başkalarının duyacağı sesle onun ne kadar aptal göründüğünü söyledi. Ama gençte hiçbir öfke işareti yoktu. Tam aksine:
“Ne kadar harika!” diye karşılık verdi genç sakin bir şekilde. “Tam bir yıl bana hakaret eden herkese para ödemek zorunda kaldım, şimdi tek kuruş ödemek zorunda değilim.”
Bunun üzerine üzerindeki dilenci kıyafetini çıkaran ve yüzünü göste­ren bilge gence şöyle dedi:
“Başkalarının ne dediğine aldırış etmemeyi başaran bir kişi bilgelik yoluna adım atmış demektir. Eminim ki sen bundan böyle hakaretlere al­dırış etmeyeceksin ve doğru bildiğin yoldan asla şaşmayacaksın.

26 Eylül 2011 Pazartesi

Fırsat






A.B.D de işşiz bir genç, otomotiv sanayinin öncüsü ünlü işadamı Henry Ford´dan iş istemek için bürosuna gider. Sekreterden 8 ay sonraya güçlükle randevu alabilir. Randevu günü büroya gelen genç; sekretere iş görüşmesi için randevusu olduğunu söyler.

-Sekreter der ki;
Ford şu an dışarı çıkıyor.Siz de onu takip edin lütfen! Bir arabaya biner Ford. Genç de yanındadır. Yol boyu hiç konuşulmaz. Arabadan inip büyük bir mağazaya doğru yürürler. Kapıdakiler, Ford´u büyük bir saygıyla karşılarlar. Birlikte mağazayı gezdikten sonra, aynı şekilde 2, 3, 4, ve 5, büyük mağazayı daha gezerler ve ardından dönüş için tekrar otomobile binilir.

Genç daha fazla dayanamaz ve sorar;
-Sayın Ford, benimle iş görüşmesi yapmayacak mısınız?
-Ya demek öyle?... Pekiyi o halde!

Ford arabayı durdurup, kahramanımızın inmesini ister. Genç arabadan indikten sonra Ford oradan hızla uzaklaşır. Orası şehirden uzak tenha bir yerdir. Gencin cebinde ise hiç para yoktur. Sinirli bir şekilde söylenerek yürümeye başlar. Neden sonra kan- ter içinde evine gelir. Bir taraftan da düşünür:'' Mutlaka bir ders vermek istedi. Ama ne ?'' Günlerce düşünüp gizli mesajın ne olduğunu çözmeye çalışır.

Genç bir gün hızla yerinden kalkar: Ford´la ilk ziyaret ettikleri mağazaya koşar. Genci gören mağaza yetkilileri genci ayakta karşılarlar, büyük bir saygı ve iltifat gösterirler. Her sorusuna sanki karşılarında Ford varmış gibi nezakatle cevap verirler.

Genç mağaza yetkililerine;
-Ürünlerinizi pazarlamak istiyorum, der.

Mağaza yetkilileri;
-Buyurun istediğiniz kadar alın -satın, parasını sonra ödeyin !...Genç aynı şekilde 2, 3, 4, ve 5. mağaza yetkilileriyle anlaşır. Bundan büyük yardım mı olur bir insan için? Sonra, tutun tutabilirseniz. Kahramanımız 5 yıl içinde A.B.D´nin en iyi iş adamlarından biri olur.''Eh ford'u bir ziyeret edeyim de kendisine teşekkürlerimi sunayım artık!'' diye düşünür.

Gidip Ford'un sekterine söyler söylemez, aldığı cevap enteresandır:
-Buyurun efendim, Ford sizi bekliyor. Ve Ford şunu söyler:
-Aynı yerde arabadan indirdiğim ne ilk kişisiniz, ne de son. İçlerinden bir tek siz anladınız ne demek istediğimi. O günden beri, hayranlıkla takip ediyordum sizi!

12 Eylül 2011 Pazartesi

APTAL ADAM






Bir adam halinden yakınır dururmuş:"Çalışıyorum didiniyorum sonunda ancak geçinebiliyorum.Üstelik tek başınayım,kimsem yok."Böyle mutsuz bir şekilde sızlanıp dururken, bir karar vermiş:Yollara düşüp bir melek bulacak,halini anlatıp ondan bu haksızlığı düzeltmesini isteyecekmiş.Yola koyulmuş.Dağda giderken bir kurtla karşılaşmış.Ayakta zor durabilen,bir deri bir kemik kalmış kurt,adama yaklaşmış,nereye gittiğini sormuş.Adam derdini anlatmış,"Bir melek arıyorum.Onu bulup bana yapılan haksızlığı düzeltmesini isteyeceğim."Bunun üzerine kurt," Bana da bir iyilik yapar mısınız?" demiş."Ben de gece gündüz dolaşıyorum,bir lokma yiyecek zor buluyorum.O meleğe benden söz et.Böyle açlıktan ölen kurt da olur muymuş de."Adam tekrar yola koyulmuş.Çok geçmeden karşısına güzel bir kız çıkmış.Kız da ona nereye gittiğini sormuş.Hikayesini dinledikten sonra adamın ellerine sarılmış:"Yalvarırım,o meleğe benim durumumu anlatın.Gencim,güzelim,zenginim,her şeyim var ama mutsuzum.Mutluluğa ulaşabilmek için ne yapmam lazım,ne olur o meleğe sor."
Adam, melekle kız için de konuşacağına söz vermiş ve yola devam etmiş.Yorulduğu bir sırada bir ağacın altına uzanmış.Fakat çevresi yemyeşil olan bu ağacın neredeyse tek yaprağı bile yokmuş.Tabii ağaç, bu duruma çok üzülüyormuş.Adamın meleğe gittiğini anlayınca,"Ne olur o meleğe benim durumumu da sor." demiş.
Adam, ağaca da,"Peki" dedikten sonra yola koyulmuş.Nihayet bulmaktan ümidini kestiği sırada melek karşısına çıkıvermiş.Adam derdini anlatmış:
"Gece gündüz demeden çalışıyorum.Dünyanın hiçbir nimetinden yararlanamıyorum.Acınacak bir hayatım var.Benden çok daha az çalışıp çok daha fazla sefa süren bir çok insan var.Söyler misin; eşitlik,hak,adalet bunun neresinde?"
Adamı dinleyen melek"Tamam,tamam"demiş.Zengin ve mutlu olabilmen için sana bir şans veriyorum.Şimdi geldiğin yoldan evine geri dön."
Meleğin bu sözleri üzerine rahatlamış adam ve kurdun,kızın ve ağacın ricalarını da meleğe söylemiş.Melek onlar için de bir şeyler söylemiş.Adam bunları dikkatle dinlemiş ve dönüş yoluna koyulmuş.Uzun bir yolculuğun ardından ağacın yanına gelmiş ve meleğin söylediklerini anlatmış:
"Köklerinin tam yanında gömülü altın dolu bir sandık varmış.Bu yüzden beslenemiyormuşsun.Beslenemediğin için yaprağın ve meyven yokmuş.Sandık çıkarılırsa seninde meyven ve yaprağın olacak."
"Yaşasın" demiş ağaç."Çabuk orasını kaz ve sandığı çıkar."
"Hayır" demiş adam,"melek bana kendi şansımı verdi.Evime dönmem lazım."
Yoluna devam etmiş.Genç kız bıraktığı yerde onu beklemekteymiş. Ona,"Sevinçlerini ve acılarını paylaşabileceğin birini bulup da evlenirsen tüm dertlerin hallolacak,mutlu olacaksın."demiş.O zaman kız,"Hadi seninle evlenelim,mutlu olmaya çalışalım."diye atılmış.
Adam,"Hayır,olmaz.Buna zamanım yok,melek benim şansımı verdi,bir an önce evime gitmeliyim.Sen de kendine artık bir koca bul."demiş.
Çok geçmeden o zayıf, bir deri bir kemik kalmış kurt çıkmış karşısına...Adam olanı biteni ona da anlatmış.Kendi şansını bulmak için evine gitttiğini acelesi olduğunu söylemiş."Peki, ya ben?" demiş kurt,"Benim için ne dedi?"
"Senin için ne dediğini ben de anlamadım" demiş adam;"Melek dedi ki, "O kurt yiyecek bir aptal bulamazsa aç ve susuz dolaşmaya mahkumdur."
Kurt,"Ben çok iyi anladım" demiş ve aptalı yemiş.
Öykü, Zorluklara Karşı Kendini Ateşle (Cengiz ERŞAHİN)kitabından alıntıdır..

9 Eylül 2011 Cuma

Popüler Yayınlar