11 Ağustos 2010 Çarşamba

Bir Zen Hikayesi





Bir sabah Buda bir köye gelir. Köye girerken birisi ona, “Ben Yüce’ye inanan bir kişiyim” der, “lütfen bana Tanrı’nın var olup olmadığını söyle.”

Buda çok kesin bir tavırla, “Tanrı yoktur” der. “Hiç bir zaman olmadı, hiç bir zaman da olmayacak. Sen neler saçmalıyorsun?” Adam yıkılır, ama işte ortam yaratılmıştır..

Öğleden sonra başka bir adam Buda’ya gelir ve “Ben ateistim” der, “Tanrı’ya inanmam. Gerçekten Tanrı var mı? Ne dersin?”

Buda, “Yalnız Tanrı vardır, ondan başka da bir şey yoktur.” der. O adam da yıkılır.

Akşam olduğunda üçüncü bir adam gelir ve Buda’ya, “Ben bir agnostikim” der, “Ne inanıyorum, ne inanmıyorum. Ne dersin? Bir Tanrı var mı?”

Buda hiç bir şey söylemez. Adam yıkılır.

Ama Buda’nın hep yanında dolaşan bir rahip olan Ananda daha da fazla yıkılmıştır. Sabahleyin Buda “Tanrı yoktur” dedi, öğleden sonra, “Olan yalnız Tanrı'dır” dedi, akşam ise sessiz kaldı. O gece Ananda Buda’ya, “Uyumadan önce lütfen sorumu yanıtla” der, “Bütün huzurumu kaçırdın! Aklım o kadar karıştı ki, ne düşüneceğimi bilemez oldum! O saçma ve çelişkili yanıtların anlamı neydi?”

Buda, “O yanıtların hiç biri sana verilmedi. Neden onları dinledin?” der. “Onlar o soruları soranlara verildi. Ama yanıtların seni rahatsız etmesi iyi bir şey. Senin yanıtın da bu.” der.

1 yorum:

Sabahattin Gencal dedi ki...

“Bloglardan Seçmeler” sitesinin daha etkili ve yararlı olabilmesi için görüş ve önerilerinizi bekliyorum.
İyi günler dileğiyle.
Sabahattin Gencal

11 Ağustos 2010 Çarşamba

Bir Zen Hikayesi





Bir sabah Buda bir köye gelir. Köye girerken birisi ona, “Ben Yüce’ye inanan bir kişiyim” der, “lütfen bana Tanrı’nın var olup olmadığını söyle.”

Buda çok kesin bir tavırla, “Tanrı yoktur” der. “Hiç bir zaman olmadı, hiç bir zaman da olmayacak. Sen neler saçmalıyorsun?” Adam yıkılır, ama işte ortam yaratılmıştır..

Öğleden sonra başka bir adam Buda’ya gelir ve “Ben ateistim” der, “Tanrı’ya inanmam. Gerçekten Tanrı var mı? Ne dersin?”

Buda, “Yalnız Tanrı vardır, ondan başka da bir şey yoktur.” der. O adam da yıkılır.

Akşam olduğunda üçüncü bir adam gelir ve Buda’ya, “Ben bir agnostikim” der, “Ne inanıyorum, ne inanmıyorum. Ne dersin? Bir Tanrı var mı?”

Buda hiç bir şey söylemez. Adam yıkılır.

Ama Buda’nın hep yanında dolaşan bir rahip olan Ananda daha da fazla yıkılmıştır. Sabahleyin Buda “Tanrı yoktur” dedi, öğleden sonra, “Olan yalnız Tanrı'dır” dedi, akşam ise sessiz kaldı. O gece Ananda Buda’ya, “Uyumadan önce lütfen sorumu yanıtla” der, “Bütün huzurumu kaçırdın! Aklım o kadar karıştı ki, ne düşüneceğimi bilemez oldum! O saçma ve çelişkili yanıtların anlamı neydi?”

Buda, “O yanıtların hiç biri sana verilmedi. Neden onları dinledin?” der. “Onlar o soruları soranlara verildi. Ama yanıtların seni rahatsız etmesi iyi bir şey. Senin yanıtın da bu.” der.

1 yorum:

Sabahattin Gencal dedi ki...

“Bloglardan Seçmeler” sitesinin daha etkili ve yararlı olabilmesi için görüş ve önerilerinizi bekliyorum.
İyi günler dileğiyle.
Sabahattin Gencal

Popüler Yayınlar