23 Eylül 2013 Pazartesi

Kendini Gerçekleştirmiş İnsan Nasıl Olur?

1- Bu insanlar, yaşamın her yönünü severler, şikâyet etmekle ya da olayların daha değişik olmasını istemekle vakit kaybetmezler. 2- Bağımsızlıklarına çok düşkündürler. Aileye güçlü bir sevgi ve bağlılık duymalarına rağmen,ilişkilerinde bağımsız olmaya... özen gösterirler. 3- Sevgi anlayışları, sevdiklerine hiçbir değeri zorla kabul ettirmemeyi gerektirir. 4- Onay aramak gereksinimleri yoktur. Övgü ve ödül talep etmezler. 5- Çok açık ve dürüst konuşurlar, çünkü vermek istedikleri mesajları, başkalarını memnun etmek için dikkatli sözcükler arkasına gizlemezler. 6- Gülmeyi ve başkalarını güldürmeyi iyi bilirler. 7- Kendilerini şikâyet etmeden kabullenirler. Fiziksel benliklerini, sahteliklerle gizlemezler. 8- Doğal yaşamı takdir ederler. Başkalarına eğlenceli gelmeyen şeylerden zevk alma yetenekleri vardır. Gün batımını izlemek, ya da kırlarda küçük bir gezinti yapabilmek, doğum yapan bir kediyi izlemek onlar için mükemmel bir şeydir ve şükran duyarlar. 9- Başka insanları çok iyi anlarlar ve asla şaşırıp şok olmazlar. 10- Gereksiz kavgalarda asla taraf olmazlar. 11- Hastalık hastası değildirler. 12- Dürüsttürler, asla yalan söylemezler, olayları çarpıtmazlar. 13- İnsanlar hakkında konuşmaz, insanlarla konuşurlar. 14- Titizlik ya da düzenlilik gibi dertleri yoktur, verimli yaşamaya bakarlar. Organizasyon nevrozundan bağımsız oldukları için yaratıcıdırlar. 15- Bu insanların müthiş bir enerjileri vardır. Enerjileri doğaüstü değildir, yalnızca yaşamı ve yaşamdaki aktiviteleri sevmelerinin bir sonucudur. 16- Şiddetli bir merak duygusuna sahiptirler. Hep araştırır, yaşamlarının her anını kavramak isterler. Her insan, her varlık ve her olay, daha çok öğrenmek için bir fırsattır. 17- Başarısız olmaktan korkmazlar, hatta onu sevinçle kabul ederler. Bu insanlar, kendilerine zarar verecek duyguları yok etme ve kendilerine verdikleri değeri artıracak olanları doya doya yaşama yeteneğine sahiptirler. 18- Bu mutlu insanlar,asla kendilerini savunma gereksinimi duymazlar. Basitçe 'her şey yolunda, biz yalnızca farklıyız. Anlaşmak zorunda değiliz' derler. Bir tartışmayı, kazanma ve karşısındakini konumunun yanlışlığına ikna etme gereksinimi duymadan, burada keserler. 19- Değerleri dar değildir. Kendilerini tüm insan ırkının bir parçası olarak görürler. Daha çok düşman öldürmekten sevinç duymazlar. 20- Kahramanları ya da putlaştırdıkları insanları yoktur. Herkesi insan olarak görür ve hiçkimseyi kendilerinden önemli konuma getirmezler. 21- Başkalarının yeteneksizliğ i nedeni ile kazanmak yerine, zaferi kendi çabaları ile elde etmeyi yeğlerler. 22- Komşularının ne yaptığını fark etmezler, çünkü var olmakla meşguldürler. 23- En önemlisi bu insanlar 'KENDİLERİNİ SEVERLER'. Kendilerine acımak, kendilerini reddetmek, kendilerine öfkelenmek için zamanları yoktur. Elbette sorunları vardır, ama sorunların onları duygusal paralizasyona götürmesine izin vermezler. Tökezleyip düştüklerinde, tekrar ayağa kalkar ve sızlanmadan yaşamaya devam ederler. 24- Hatalı alanlardan bağımsız insanlar, mutluluğu kovalamazlar, sadece yaşarlar ve mutluluk onları bulur. Gerçekten nadir bulunan insanlardır, onlar için her gün mükemmeldir... * Dr. Wayne W. Dye

19 Eylül 2013 Perşembe

TİLKİLİK BELGESİ

Günün birinde bir tilki, ormanda genç bir tavşanla karşılaşmış. “ Sen nesin?” diye sormuş tavşan. Tilki: “Ben tilkiyim ve canım isterse seni yiyebilirim” demiş. “peki tilki olduğunu nasıl kanıtlayabilirsin?” diye sormuş tavşan. Tilki ne diyeceğini bilememiş, çünkü şimdiye kadar karşısına çıkan tavşanlardan hiçbiri ona böyle sorular sormamış, kaçmışlar.. Tavşan: “Tilki olduğuna dair yazılı bir kanıt gösterebilirsen sana inanırım” demiş. İnsan zihni de böyle işler. Yazılı bir şey gördüler mi hemen inanırlar. Yazılı ve basılı sözcüklerin insanlar üzerinde hipnotize edici bir etkisi vardır. Bu yüzden aptal gazetelere bile inanmaya devam ederler, çünkü yazılmış, basılmış bir şey bu, demek ki doğru olmalı diye düşünürler. Bu nedenledir ki yalan, sahte, uydurma ve ahmakça şeyler dolaşımda olmaya devam eder. Tilki doğru aslana koşup, ondan tilki olduğuna dair bir onay belgesi almış. Tavşanın beklediği yere geri dönüp belgeyi okumaya başlamış. Bu onu öylesine keyiflendirmiş ki, her paragrafın üzerinde dura dura, uzun uzun okumuş. Belgenin ana fikrini daha ilk satırlarda anlayan tavşan bir oyuktan içeri dalıp gözden kaybolmuş.. Tilki aslanın mağarasına geri dönmüş ve onu bir geyikle konuşurken bulmuş. Geyik: “Aslan olduğuna dair yazılı bir kanıt görmek istiyorum…” diyormuş. Aslan: “ Aç olmadığımda böyle bir şeyle uğraşmam gerekmez..Aç olduğumda ise yazılı şey görmene hiç gerek kalmaz.Zaten öğrenirsin…” Tilki aslana: “ Peki tavşan için bir belge almaya geldiğimde bunu bana niye söylemedin?.” diye sormuş. “Sevgili dostum” demiş aslan, “ belgeyi isteyenin bir tavşan olduğunu söyleseydin ya bana! Ben onu bazı sersem hayvanlara bu eğlenceyi öğreten ahmak insanoğlunun biri için sanmıştım.” Gerçek de böyledir. Onu görecek gözün varsa, anında görürsün. Gerçeğin kanıta ihtiyacı yoktur…

23 Eylül 2013 Pazartesi

Kendini Gerçekleştirmiş İnsan Nasıl Olur?

1- Bu insanlar, yaşamın her yönünü severler, şikâyet etmekle ya da olayların daha değişik olmasını istemekle vakit kaybetmezler. 2- Bağımsızlıklarına çok düşkündürler. Aileye güçlü bir sevgi ve bağlılık duymalarına rağmen,ilişkilerinde bağımsız olmaya... özen gösterirler. 3- Sevgi anlayışları, sevdiklerine hiçbir değeri zorla kabul ettirmemeyi gerektirir. 4- Onay aramak gereksinimleri yoktur. Övgü ve ödül talep etmezler. 5- Çok açık ve dürüst konuşurlar, çünkü vermek istedikleri mesajları, başkalarını memnun etmek için dikkatli sözcükler arkasına gizlemezler. 6- Gülmeyi ve başkalarını güldürmeyi iyi bilirler. 7- Kendilerini şikâyet etmeden kabullenirler. Fiziksel benliklerini, sahteliklerle gizlemezler. 8- Doğal yaşamı takdir ederler. Başkalarına eğlenceli gelmeyen şeylerden zevk alma yetenekleri vardır. Gün batımını izlemek, ya da kırlarda küçük bir gezinti yapabilmek, doğum yapan bir kediyi izlemek onlar için mükemmel bir şeydir ve şükran duyarlar. 9- Başka insanları çok iyi anlarlar ve asla şaşırıp şok olmazlar. 10- Gereksiz kavgalarda asla taraf olmazlar. 11- Hastalık hastası değildirler. 12- Dürüsttürler, asla yalan söylemezler, olayları çarpıtmazlar. 13- İnsanlar hakkında konuşmaz, insanlarla konuşurlar. 14- Titizlik ya da düzenlilik gibi dertleri yoktur, verimli yaşamaya bakarlar. Organizasyon nevrozundan bağımsız oldukları için yaratıcıdırlar. 15- Bu insanların müthiş bir enerjileri vardır. Enerjileri doğaüstü değildir, yalnızca yaşamı ve yaşamdaki aktiviteleri sevmelerinin bir sonucudur. 16- Şiddetli bir merak duygusuna sahiptirler. Hep araştırır, yaşamlarının her anını kavramak isterler. Her insan, her varlık ve her olay, daha çok öğrenmek için bir fırsattır. 17- Başarısız olmaktan korkmazlar, hatta onu sevinçle kabul ederler. Bu insanlar, kendilerine zarar verecek duyguları yok etme ve kendilerine verdikleri değeri artıracak olanları doya doya yaşama yeteneğine sahiptirler. 18- Bu mutlu insanlar,asla kendilerini savunma gereksinimi duymazlar. Basitçe 'her şey yolunda, biz yalnızca farklıyız. Anlaşmak zorunda değiliz' derler. Bir tartışmayı, kazanma ve karşısındakini konumunun yanlışlığına ikna etme gereksinimi duymadan, burada keserler. 19- Değerleri dar değildir. Kendilerini tüm insan ırkının bir parçası olarak görürler. Daha çok düşman öldürmekten sevinç duymazlar. 20- Kahramanları ya da putlaştırdıkları insanları yoktur. Herkesi insan olarak görür ve hiçkimseyi kendilerinden önemli konuma getirmezler. 21- Başkalarının yeteneksizliğ i nedeni ile kazanmak yerine, zaferi kendi çabaları ile elde etmeyi yeğlerler. 22- Komşularının ne yaptığını fark etmezler, çünkü var olmakla meşguldürler. 23- En önemlisi bu insanlar 'KENDİLERİNİ SEVERLER'. Kendilerine acımak, kendilerini reddetmek, kendilerine öfkelenmek için zamanları yoktur. Elbette sorunları vardır, ama sorunların onları duygusal paralizasyona götürmesine izin vermezler. Tökezleyip düştüklerinde, tekrar ayağa kalkar ve sızlanmadan yaşamaya devam ederler. 24- Hatalı alanlardan bağımsız insanlar, mutluluğu kovalamazlar, sadece yaşarlar ve mutluluk onları bulur. Gerçekten nadir bulunan insanlardır, onlar için her gün mükemmeldir... * Dr. Wayne W. Dye

19 Eylül 2013 Perşembe

TİLKİLİK BELGESİ

Günün birinde bir tilki, ormanda genç bir tavşanla karşılaşmış. “ Sen nesin?” diye sormuş tavşan. Tilki: “Ben tilkiyim ve canım isterse seni yiyebilirim” demiş. “peki tilki olduğunu nasıl kanıtlayabilirsin?” diye sormuş tavşan. Tilki ne diyeceğini bilememiş, çünkü şimdiye kadar karşısına çıkan tavşanlardan hiçbiri ona böyle sorular sormamış, kaçmışlar.. Tavşan: “Tilki olduğuna dair yazılı bir kanıt gösterebilirsen sana inanırım” demiş. İnsan zihni de böyle işler. Yazılı bir şey gördüler mi hemen inanırlar. Yazılı ve basılı sözcüklerin insanlar üzerinde hipnotize edici bir etkisi vardır. Bu yüzden aptal gazetelere bile inanmaya devam ederler, çünkü yazılmış, basılmış bir şey bu, demek ki doğru olmalı diye düşünürler. Bu nedenledir ki yalan, sahte, uydurma ve ahmakça şeyler dolaşımda olmaya devam eder. Tilki doğru aslana koşup, ondan tilki olduğuna dair bir onay belgesi almış. Tavşanın beklediği yere geri dönüp belgeyi okumaya başlamış. Bu onu öylesine keyiflendirmiş ki, her paragrafın üzerinde dura dura, uzun uzun okumuş. Belgenin ana fikrini daha ilk satırlarda anlayan tavşan bir oyuktan içeri dalıp gözden kaybolmuş.. Tilki aslanın mağarasına geri dönmüş ve onu bir geyikle konuşurken bulmuş. Geyik: “Aslan olduğuna dair yazılı bir kanıt görmek istiyorum…” diyormuş. Aslan: “ Aç olmadığımda böyle bir şeyle uğraşmam gerekmez..Aç olduğumda ise yazılı şey görmene hiç gerek kalmaz.Zaten öğrenirsin…” Tilki aslana: “ Peki tavşan için bir belge almaya geldiğimde bunu bana niye söylemedin?.” diye sormuş. “Sevgili dostum” demiş aslan, “ belgeyi isteyenin bir tavşan olduğunu söyleseydin ya bana! Ben onu bazı sersem hayvanlara bu eğlenceyi öğreten ahmak insanoğlunun biri için sanmıştım.” Gerçek de böyledir. Onu görecek gözün varsa, anında görürsün. Gerçeğin kanıta ihtiyacı yoktur…

Popüler Yayınlar