14 Mart 2012 Çarşamba

GÖZLERİ SİHİRLE AÇILAN KIZ







Arkadaşım Whit profesyonel bir sihirbazdı. Los Angeles'da bir restoran, müşteriler yemek yerken masalarına gidip sihirbazlık yapması için onu işe almıştı. Bir akşam bir ailenin masasına gidip kendini tanıttıktan sonra bir deste iskambil kağıdı çıkartıp gösterisini yapmaya başladı. Masada oturan küçük kıza dönüp bir kâğıt seçmesini istedi. Babası ona kızı Wendy'nin gözlerinin görmediğini söyledi.

Whit "Olsun" dedi. "Kendi isterse ona yine de bir numara yapabilirim." Kıza dönüp sordu:

"Wendy, bir numara göstermeme yardım etmek ister misin?"

Kız biraz utangaç omuzlarını silkti ve "İsterim" dedi.

Whit masada kızın karşısında oturdu ve "Şimdi sana bir iskambil kâşıdı göstereceğim Whend. Bu kağıt kırmızı yada siyah olacak. Senden psişik güçlerini kullanmanı ve kâğıdın kırmızı mı, siyah mı olduğunu bana söylemeni istiyorum, tamam mı ?" Wendy başıyla olumladı.

Whit sinek papazını gösterdi ve sordu "Wendy, bu kağıt kırmızı mı, siyah mı ?"

Kız bir an düşündükten sonra "Siyah" yanıtını verdi. Aile gülümsedi.

Whit kupa yedilisini kaldırıp gösterdi. "Bu kâğıt kırmızı mı, siyah mı ?"

Wendy "Kırmızı" dedi.

Sonra Whit bir kâğıt daha, bu sefer karo üçlüsünü çıkardı. "Kırmızı mı, siyah mı?"

Wendy hiç duraksamadan "Kırmızı" dedi.

Aile fertleri biraz asabi gülümsediler. Whit, Wendy'e üç kâğıt daha gösterdi ve Wendy üçünün de rengini bildi. İnanılmaz bir biçimde altıda altı yapmıştı! Ailesi onun bu kadar şanslı olduğuna inanmıyordu.

Yedinci kâğıtta, Whit kupa beşlisini kaldırıp "Wendy, bu sefer bana kâğıdın hangi gruptan, yani kupa mı, karo mu sinek mi, maça mı olduğunu ve değerini de söylemeni istiyorum" dedi.

Wendy bir an düşündükten sonra "Kupa beşlisi" dedi.

Aile fertlerinin soluğu kesilmiş, hepsi şaşkına dönmüştü.

Wendy'nin babası Whit'e "Numara mı yapıyorsunuz, yoksa bu bir tür sihirbazlık mı ?" diye sordu.

Whit "Bunu Wendy'ye sormalısınız" yanıtını verdi.

Babası "Wendy, bunu nasıl yaptın?" dedi. Wendy gülümsedi ve "Bu sihir!" diye yanıtladı.

Whit, aile fertleriyle tokalaştı, Wendy'ye sarıldı ve kartvizitini bıraktıktan sonra masadan ayrıldı. Bu aile için hiç unutamayacakları sihirli bir an yaratmıştı.

Elbette sorun, Wendy'nin kâğıtların rengini nasıl bildiğiydi. Whit onu daha önce hiç görmemişti, öyleyse hangi kâğıtların kırmızı, hangilerinin siyah olduğunu ona söylemiş olamazdı. Wendy de görme özürlü olduğu için Whit'in gösterdiği kâğıtların rengini ya da değerini bilmesi olanaksızdı. Öyleyse bu nasıl olmuştu ?

Whit, bu sihirli anı hızlı düşünerek ve gizli bir şifre kullanarak yaratmıştı. Whit meslek yaşamının başlarında iki kişi arasında sözsüz iletişim sağlamak için bir ayak şifresi geliştirmişti. Bu şifreyi yaşamında daha önce hiç kullanmamıştı.

Masada Wendy'nin karşısında oturup ona "Şimdi sana bir iskambil kâğıdı göstereceğim, Wendy. Bu Kâğıt kırmızı mı ya da siyah mı olacak" dediğinde masanın altından kızın ayağına "kırmızı" derken iki kere, "siyah" derken de bir kere vurmuştu, Wendy'nin kendisini anladığından emin olmak için "Senden Psişik güçlerini kullanmanı ve kâğıdın kırmızı mı (iki vuruş), siyah mı (tek vuruş) olduğunu bana söylemeni istiyorum, tamam mı ?" diyerek gizli sinyali yinelemişti. Kız başıyla olumlayınca söylediklerini anladığından ve onunla bu numarayı yapacağından emin olmuştu. Whit "Tamam mı ?" diye sorduğunda, aile onun sözlü yönergeleri kastettiğini sanmıştı.

Peki Whit kupa beşlisini nasıl anlatmıştı ? Çok açık. Beşliyi Anlatmak için kızın ayağına beş kez vurmuştu. Kâğıdın kupa mı, maça mı, sinek mi, yoksa karo mu olduğunu sorduğu sırada da "kupa" derken yine ayağına dokunmuştu.

Bu öyküdeki asıl sihir, olayın Wendy üzerinde bıraktığı etkiydi. Hem birkaç dakikalığına da olsa ailesinin önünde kendini özel hissetmiş, hem de aile, arkadaşlarına onun şaşırtıcı "psişik" yaşantısını anlatırken evin yıldızı olmuştu.

Olaydan birkaç ay sonra Whit, Wendy'den bir paket aldı. Pakette görme özürlüler için bir deste iskambil kâğıdı ve bir mektup vardı. Mektupta Wendy, kendini gerçekten özel hissetmesine yardım ettiği ve birkaç dakikalığına da olsa "görmesini" sağladığı için Whit'e teşekkür ediyordu. Sürekli sordukları halde bu numarayı ailesine hâlâ anlatmadığını söylüyordu. Mektubunu, Whit'e, görme özürlüler için yeni numaralar geliştirebilmesi için bir deste özel kâğıt gönderdiğini söyleyerek bitiriyordu.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Çok güzel bir hikaye... :) Ben de kızın olağanüstü güçleri olmasını bekliyordum ama bu tür şeylerde hep bir hile vardır değil mi...

gonul_kalemi dedi ki...

Ey beni en en çok sevenim
Ey ben en en çok kollayıp-gözetenim…
Ey sesimi hep duyanım! Yaralarımı saranım..
Eyy hiç darılmayanım! Çağırınca koşarak gelenim
Ey bana ben den yakınım! Ey beni en çok bilenim!
… Ey en çirkinimden sonra bile Gel! diyenim..
Ey en en vefalıım.. Ey Sevgili en Sevgili! Meded!
Ahh.. Ey nefsimin ilk şahlanışında bir kenara ittiğim…
Ahh.. Ey sendeyim deyip ülfetlerde kaybettiğim!
Ahh.. Ey yalnız Sana deyip gayrısına kulluk ettiğim..
Ahh.. Sevgili! En en Sevgili..
Ahh.. Ya Vedud! Ya Rahim! Ya Sabur
Ahh… Ya Tevvab! Ya Afuv…
Ahh.. Ya Rabbi! Ahh ALLAH’ım Af ALLAH’ım!
Tut sana müştak yüreğimi affet beni…
Hani Rabbim bir anne nasıl korur-kollar evlatlarını onlar istemeden
ulaştırır ihtiyaçlarını…
Bilir neye ihtiyaçları olduğunu… Hep hazır ve nazırdır hani..
Hep verir hiç düşünmez canını..
Hani Rabbim yavrusunun canı acısa yanar annenin…
Hasta olsa yavrusu kalkmaz eli-kolu hüznünden kalbi acır hani?
Ey Annelerin kalbine onları”anne yapan” merhameti, sevgiyi koyan RABBİM!
Onlar okyanusundan bir zerre ile böyle iseler… Sen nasılsın kim bilir?
Bu duyguyla gözyaşlarımla kapındayım Rabbim..
Geri çevirme sana müştak yüreğimi kabul eyle dileğimi…
Ya Rahman! Ya Vedud! Ya Rahim… Ya Latif!..
TUT YÜREĞİMİ, BIRAKMA BENİ….
Hayırlı Cuma lar can dostum arkadaşım....
Selam ve dua ile Muammer....

14 Mart 2012 Çarşamba

GÖZLERİ SİHİRLE AÇILAN KIZ







Arkadaşım Whit profesyonel bir sihirbazdı. Los Angeles'da bir restoran, müşteriler yemek yerken masalarına gidip sihirbazlık yapması için onu işe almıştı. Bir akşam bir ailenin masasına gidip kendini tanıttıktan sonra bir deste iskambil kağıdı çıkartıp gösterisini yapmaya başladı. Masada oturan küçük kıza dönüp bir kâğıt seçmesini istedi. Babası ona kızı Wendy'nin gözlerinin görmediğini söyledi.

Whit "Olsun" dedi. "Kendi isterse ona yine de bir numara yapabilirim." Kıza dönüp sordu:

"Wendy, bir numara göstermeme yardım etmek ister misin?"

Kız biraz utangaç omuzlarını silkti ve "İsterim" dedi.

Whit masada kızın karşısında oturdu ve "Şimdi sana bir iskambil kâşıdı göstereceğim Whend. Bu kağıt kırmızı yada siyah olacak. Senden psişik güçlerini kullanmanı ve kâğıdın kırmızı mı, siyah mı olduğunu bana söylemeni istiyorum, tamam mı ?" Wendy başıyla olumladı.

Whit sinek papazını gösterdi ve sordu "Wendy, bu kağıt kırmızı mı, siyah mı ?"

Kız bir an düşündükten sonra "Siyah" yanıtını verdi. Aile gülümsedi.

Whit kupa yedilisini kaldırıp gösterdi. "Bu kâğıt kırmızı mı, siyah mı ?"

Wendy "Kırmızı" dedi.

Sonra Whit bir kâğıt daha, bu sefer karo üçlüsünü çıkardı. "Kırmızı mı, siyah mı?"

Wendy hiç duraksamadan "Kırmızı" dedi.

Aile fertleri biraz asabi gülümsediler. Whit, Wendy'e üç kâğıt daha gösterdi ve Wendy üçünün de rengini bildi. İnanılmaz bir biçimde altıda altı yapmıştı! Ailesi onun bu kadar şanslı olduğuna inanmıyordu.

Yedinci kâğıtta, Whit kupa beşlisini kaldırıp "Wendy, bu sefer bana kâğıdın hangi gruptan, yani kupa mı, karo mu sinek mi, maça mı olduğunu ve değerini de söylemeni istiyorum" dedi.

Wendy bir an düşündükten sonra "Kupa beşlisi" dedi.

Aile fertlerinin soluğu kesilmiş, hepsi şaşkına dönmüştü.

Wendy'nin babası Whit'e "Numara mı yapıyorsunuz, yoksa bu bir tür sihirbazlık mı ?" diye sordu.

Whit "Bunu Wendy'ye sormalısınız" yanıtını verdi.

Babası "Wendy, bunu nasıl yaptın?" dedi. Wendy gülümsedi ve "Bu sihir!" diye yanıtladı.

Whit, aile fertleriyle tokalaştı, Wendy'ye sarıldı ve kartvizitini bıraktıktan sonra masadan ayrıldı. Bu aile için hiç unutamayacakları sihirli bir an yaratmıştı.

Elbette sorun, Wendy'nin kâğıtların rengini nasıl bildiğiydi. Whit onu daha önce hiç görmemişti, öyleyse hangi kâğıtların kırmızı, hangilerinin siyah olduğunu ona söylemiş olamazdı. Wendy de görme özürlü olduğu için Whit'in gösterdiği kâğıtların rengini ya da değerini bilmesi olanaksızdı. Öyleyse bu nasıl olmuştu ?

Whit, bu sihirli anı hızlı düşünerek ve gizli bir şifre kullanarak yaratmıştı. Whit meslek yaşamının başlarında iki kişi arasında sözsüz iletişim sağlamak için bir ayak şifresi geliştirmişti. Bu şifreyi yaşamında daha önce hiç kullanmamıştı.

Masada Wendy'nin karşısında oturup ona "Şimdi sana bir iskambil kâğıdı göstereceğim, Wendy. Bu Kâğıt kırmızı mı ya da siyah mı olacak" dediğinde masanın altından kızın ayağına "kırmızı" derken iki kere, "siyah" derken de bir kere vurmuştu, Wendy'nin kendisini anladığından emin olmak için "Senden Psişik güçlerini kullanmanı ve kâğıdın kırmızı mı (iki vuruş), siyah mı (tek vuruş) olduğunu bana söylemeni istiyorum, tamam mı ?" diyerek gizli sinyali yinelemişti. Kız başıyla olumlayınca söylediklerini anladığından ve onunla bu numarayı yapacağından emin olmuştu. Whit "Tamam mı ?" diye sorduğunda, aile onun sözlü yönergeleri kastettiğini sanmıştı.

Peki Whit kupa beşlisini nasıl anlatmıştı ? Çok açık. Beşliyi Anlatmak için kızın ayağına beş kez vurmuştu. Kâğıdın kupa mı, maça mı, sinek mi, yoksa karo mu olduğunu sorduğu sırada da "kupa" derken yine ayağına dokunmuştu.

Bu öyküdeki asıl sihir, olayın Wendy üzerinde bıraktığı etkiydi. Hem birkaç dakikalığına da olsa ailesinin önünde kendini özel hissetmiş, hem de aile, arkadaşlarına onun şaşırtıcı "psişik" yaşantısını anlatırken evin yıldızı olmuştu.

Olaydan birkaç ay sonra Whit, Wendy'den bir paket aldı. Pakette görme özürlüler için bir deste iskambil kâğıdı ve bir mektup vardı. Mektupta Wendy, kendini gerçekten özel hissetmesine yardım ettiği ve birkaç dakikalığına da olsa "görmesini" sağladığı için Whit'e teşekkür ediyordu. Sürekli sordukları halde bu numarayı ailesine hâlâ anlatmadığını söylüyordu. Mektubunu, Whit'e, görme özürlüler için yeni numaralar geliştirebilmesi için bir deste özel kâğıt gönderdiğini söyleyerek bitiriyordu.

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Çok güzel bir hikaye... :) Ben de kızın olağanüstü güçleri olmasını bekliyordum ama bu tür şeylerde hep bir hile vardır değil mi...

gonul_kalemi dedi ki...

Ey beni en en çok sevenim
Ey ben en en çok kollayıp-gözetenim…
Ey sesimi hep duyanım! Yaralarımı saranım..
Eyy hiç darılmayanım! Çağırınca koşarak gelenim
Ey bana ben den yakınım! Ey beni en çok bilenim!
… Ey en çirkinimden sonra bile Gel! diyenim..
Ey en en vefalıım.. Ey Sevgili en Sevgili! Meded!
Ahh.. Ey nefsimin ilk şahlanışında bir kenara ittiğim…
Ahh.. Ey sendeyim deyip ülfetlerde kaybettiğim!
Ahh.. Ey yalnız Sana deyip gayrısına kulluk ettiğim..
Ahh.. Sevgili! En en Sevgili..
Ahh.. Ya Vedud! Ya Rahim! Ya Sabur
Ahh… Ya Tevvab! Ya Afuv…
Ahh.. Ya Rabbi! Ahh ALLAH’ım Af ALLAH’ım!
Tut sana müştak yüreğimi affet beni…
Hani Rabbim bir anne nasıl korur-kollar evlatlarını onlar istemeden
ulaştırır ihtiyaçlarını…
Bilir neye ihtiyaçları olduğunu… Hep hazır ve nazırdır hani..
Hep verir hiç düşünmez canını..
Hani Rabbim yavrusunun canı acısa yanar annenin…
Hasta olsa yavrusu kalkmaz eli-kolu hüznünden kalbi acır hani?
Ey Annelerin kalbine onları”anne yapan” merhameti, sevgiyi koyan RABBİM!
Onlar okyanusundan bir zerre ile böyle iseler… Sen nasılsın kim bilir?
Bu duyguyla gözyaşlarımla kapındayım Rabbim..
Geri çevirme sana müştak yüreğimi kabul eyle dileğimi…
Ya Rahman! Ya Vedud! Ya Rahim… Ya Latif!..
TUT YÜREĞİMİ, BIRAKMA BENİ….
Hayırlı Cuma lar can dostum arkadaşım....
Selam ve dua ile Muammer....

Popüler Yayınlar