4 Mayıs 2010 Salı

Tapınak Duvarından Alıntı




Bir tapınak duvarından;

Gürültü patırtının ortasında sessizce, sükunetle dolaş, sessizliğin içinde huzur var. Sakın bunu unutma.
Herkesle dost olmaya çalış.
Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık, unutmak olsun.
Bağışla ve unut.
Ama kimseye teslim olma.
İçten ol, telaşsız anlat.
Kısa açık ve net konuş.
Başkalarınada kulak ver.
Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları, çoÜkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.
Plan yap.
Başarılarının tadını çıkar.
Ne kadar küçük olursa olsun işinle ilgilen. Hayattaki dayanağın işindir. Unutma. Sevebileceğin bir iş seçersen yaşamında bir an bile yorulmuş olmazsın. İşini öyle seveceksin ki, başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken, üretiminlede yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.
Olduğun gibi görün!
Ve göründüğün gibi ol.
Sevmiyorsan eğer sever gibi yapma.........
Çevrene önerilerde bulun, asla hükmetmeye kalkma.
İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki, insanlığın sevgi konusunda yüzyıllardır öğrenebildiği kumsaldaki bir kum taneciği bile değildir.
Aşka sakın burun kıvırma.
Aşk nedir?
Çöl ortasındaki yemyeşil bahçedir. O bahçeye bakmayı hak etmiş bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli ilgiye, yardımA, bakıma, sevgiye ihtiyacI olduğunu da unutma.
Hayatta kaybedebilirsin.
Kaybetmeyi ahlaksızca bir kazanca tercih et.
Birincisinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. Bazı ideallar o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.
Yıllar geçiyor.....
Geçecek.....
Yılların geçmesine öfkelenme.
Gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamıyacağın şeylerin, yapabileceklerini engellemesine izin verme. Rüzgarın yönünü değiştiremiyorsan, yelkenlerini rüzgara göre ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir.
Arasıra....
Kendini tutamayabilirsin.
Yüreğini isyana kaptırabilirsin.
Fakat unutma;
Evreni yargılamak imkansızıdır.
Onun için kavgalarını sürdürürken bile. kendinle barış içinde ol...
Annenin seni doğurduğu saatlerde, sen ağlarken herkes sevinçle gülüyordu.
Öyle bir ömür geçir ki, sen öldüğünde herkes ağlasın.
Sabırlı ve sevecen ol.
Erdemini yitirme.

Eninde sonunda sahip olduğun tek servet yine kendinsin. Görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yine de insanoğlunun biricik mekânıdır.

Hiç yorum yok:

4 Mayıs 2010 Salı

Tapınak Duvarından Alıntı




Bir tapınak duvarından;

Gürültü patırtının ortasında sessizce, sükunetle dolaş, sessizliğin içinde huzur var. Sakın bunu unutma.
Herkesle dost olmaya çalış.
Sana bir kötülük yapıldığında verebileceğin en iyi karşılık, unutmak olsun.
Bağışla ve unut.
Ama kimseye teslim olma.
İçten ol, telaşsız anlat.
Kısa açık ve net konuş.
Başkalarınada kulak ver.
Aptal ve cahil oldukları zaman bile dinle onları, çoÜkü dünyada herkesin bir öyküsü vardır.
Plan yap.
Başarılarının tadını çıkar.
Ne kadar küçük olursa olsun işinle ilgilen. Hayattaki dayanağın işindir. Unutma. Sevebileceğin bir iş seçersen yaşamında bir an bile yorulmuş olmazsın. İşini öyle seveceksin ki, başarıların bedenini ve yüreğini güçlendirirken, üretiminlede yepyeni hayatlar başlatmış olacaksın.
Olduğun gibi görün!
Ve göründüğün gibi ol.
Sevmiyorsan eğer sever gibi yapma.........
Çevrene önerilerde bulun, asla hükmetmeye kalkma.
İnsanları yargılarsan onları sevmeye zamanın kalmaz. Ve unutma ki, insanlığın sevgi konusunda yüzyıllardır öğrenebildiği kumsaldaki bir kum taneciği bile değildir.
Aşka sakın burun kıvırma.
Aşk nedir?
Çöl ortasındaki yemyeşil bahçedir. O bahçeye bakmayı hak etmiş bir bahçıvan olmak için her bitkinin sürekli ilgiye, yardımA, bakıma, sevgiye ihtiyacI olduğunu da unutma.
Hayatta kaybedebilirsin.
Kaybetmeyi ahlaksızca bir kazanca tercih et.
Birincisinin acısı bir an, ötekinin vicdan azabı bir ömür boyu sürer. Bazı ideallar o kadar değerlidir ki, o yolda mağlup olman bile zafer sayılır. Bu dünyada bırakacağın en büyük miras dürüstlüktür.
Yıllar geçiyor.....
Geçecek.....
Yılların geçmesine öfkelenme.
Gençliğe yakışan şeyleri gülümseyerek teslim et geçmişe. Yapamıyacağın şeylerin, yapabileceklerini engellemesine izin verme. Rüzgarın yönünü değiştiremiyorsan, yelkenlerini rüzgara göre ayarla. Çünkü dünya, karşılaştığın fırtınalarla değil, gemiyi limana getirip getirmediğinle ilgilenir.
Arasıra....
Kendini tutamayabilirsin.
Yüreğini isyana kaptırabilirsin.
Fakat unutma;
Evreni yargılamak imkansızıdır.
Onun için kavgalarını sürdürürken bile. kendinle barış içinde ol...
Annenin seni doğurduğu saatlerde, sen ağlarken herkes sevinçle gülüyordu.
Öyle bir ömür geçir ki, sen öldüğünde herkes ağlasın.
Sabırlı ve sevecen ol.
Erdemini yitirme.

Eninde sonunda sahip olduğun tek servet yine kendinsin. Görmeye çalış ki, bütün pisliğine ve kalleşliğine rağmen dünya yine de insanoğlunun biricik mekânıdır.

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar