6 Eylül 2010 Pazartesi
Beklentisiz Sevmek
Hiç beklentisiz sevdiniz mi?
Yani "Bugün telefon etmedi" demeden, "Su an nerede acaba?" diye kendi kendinizi yemeden,
"Yas günümü hatirlayacak mi acaba?" diye bir beklenti içine girmeden... Sevdiniz mi hiç?
Onun, size ait bir mal olmadigini kabul edip , onu özgür yasami ile sevmeyi denediniz mi?
"Bitecekse biter , bunu ben degistiremem, beni sevmeyi birakmasini degistiremeyecegim gibi" diye düsünüp.
Onu yersiz kiskançliklara bogmaktan ve kendinizi yipratmaktan vazgeçebildiniz mi hiç?
Hiç beklemeden çalan bir kapida, onu karsiniz da görmek ne güzeldir bilir misiniz?
Beklemediginiz bir anda hediye almak en sevdiginizden...
Ve beklemeden gelen bir "seni seviyorum" mesajinin tadina varabildiniz mi hiç?
Siz istediginiz için degil, o istiyor diye yapildi mi tüm bunlar?
Ve beklentisiz sevmenin tadina bakabildiniz mi hiç?
"Bugün beni hatirlamadi" yerine "Hiç beklemiyordum, senin gelecegini" diyebilmek ne güzeldir oysa...
Onu bogmadan, kendinizi bogmadan sevebilmek ne güzeldir...
Sahiplenme duygusundan uzak, sevmenin, sevilmenin tadina varabildiniz mi hiç?
Yapilmamis davranislar, söylenmemis sevgi sözcükleri ile kendi kendinizi ask çikmazinda kaybedeceginize,
Hiç beklenmeyen bir demet çiçekle mutlu oldunuz mu?
Beklentisiz sevin... Ben, beklentisiz seviyorum...
"Niye aranmadim" diye düsünüp kendini kendinizi yiyeceginize,
hiç beklenmedik bir "Seni özledim" mesaji ile aski yakalayin..
Beklentisiz sevin... Ben, beklentisiz seviyorum...
O, sizin sevgiliniz oldu için degil.
Ona tapulu maliniz gibi, çantaniz, arabaniz gibi davranma hakkiniz oldugunu düsünmeden.
Onu sevdiginiz, onun da sizi sevdigi için sevin...
Sevgiye karisan "beklenti" denen illeti hemen silin askin ak sayfalarindan..
Göreceksiniz ki, o zaman ask, baska bir güzel...
Göreceksiniz ki, o zaman sevgili, daha bir romantik...
Göreceksiniz ki, o zaman sevmek ve sevilmenin damaklarda biraktigi tat,
yillanmis sarap gibi, beklenti zehrine karismadan bir baska döndürüyor insanin basini..
Ben, beklentisiz seviyorum... Onun nerede oldugunu merak etmiyorum...
"Beni bugün neden aramadi" diye geçirmiyorum içimden, aramadigi zamanlarda...
Gelecege dair hayallerim de yok zaten... Ben, sevgiyi yasiyorum...
Onun yanimda oldugu anlar o kadar degerli, o kadar kiymetli ki...
Gerçeklesmemis ve gerçeklesmeyecek beklentilerle mahvetmiyoruz o anlari...
Beklentisiz seviyoruz... Sevdigimiz için seviyoruz...
Hayalsiz, geleceksiz, beklentisiz... Anlik seviyoruz... Deneyin...
Beklentisiz, sevmeyi deneyin bir gün... Beklentilerle bogdugunuz asklariniza aciyacaksiniz...
6 Eylül 2010 Pazartesi
Beklentisiz Sevmek
Hiç beklentisiz sevdiniz mi?
Yani "Bugün telefon etmedi" demeden, "Su an nerede acaba?" diye kendi kendinizi yemeden,
"Yas günümü hatirlayacak mi acaba?" diye bir beklenti içine girmeden... Sevdiniz mi hiç?
Onun, size ait bir mal olmadigini kabul edip , onu özgür yasami ile sevmeyi denediniz mi?
"Bitecekse biter , bunu ben degistiremem, beni sevmeyi birakmasini degistiremeyecegim gibi" diye düsünüp.
Onu yersiz kiskançliklara bogmaktan ve kendinizi yipratmaktan vazgeçebildiniz mi hiç?
Hiç beklemeden çalan bir kapida, onu karsiniz da görmek ne güzeldir bilir misiniz?
Beklemediginiz bir anda hediye almak en sevdiginizden...
Ve beklemeden gelen bir "seni seviyorum" mesajinin tadina varabildiniz mi hiç?
Siz istediginiz için degil, o istiyor diye yapildi mi tüm bunlar?
Ve beklentisiz sevmenin tadina bakabildiniz mi hiç?
"Bugün beni hatirlamadi" yerine "Hiç beklemiyordum, senin gelecegini" diyebilmek ne güzeldir oysa...
Onu bogmadan, kendinizi bogmadan sevebilmek ne güzeldir...
Sahiplenme duygusundan uzak, sevmenin, sevilmenin tadina varabildiniz mi hiç?
Yapilmamis davranislar, söylenmemis sevgi sözcükleri ile kendi kendinizi ask çikmazinda kaybedeceginize,
Hiç beklenmeyen bir demet çiçekle mutlu oldunuz mu?
Beklentisiz sevin... Ben, beklentisiz seviyorum...
"Niye aranmadim" diye düsünüp kendini kendinizi yiyeceginize,
hiç beklenmedik bir "Seni özledim" mesaji ile aski yakalayin..
Beklentisiz sevin... Ben, beklentisiz seviyorum...
O, sizin sevgiliniz oldu için degil.
Ona tapulu maliniz gibi, çantaniz, arabaniz gibi davranma hakkiniz oldugunu düsünmeden.
Onu sevdiginiz, onun da sizi sevdigi için sevin...
Sevgiye karisan "beklenti" denen illeti hemen silin askin ak sayfalarindan..
Göreceksiniz ki, o zaman ask, baska bir güzel...
Göreceksiniz ki, o zaman sevgili, daha bir romantik...
Göreceksiniz ki, o zaman sevmek ve sevilmenin damaklarda biraktigi tat,
yillanmis sarap gibi, beklenti zehrine karismadan bir baska döndürüyor insanin basini..
Ben, beklentisiz seviyorum... Onun nerede oldugunu merak etmiyorum...
"Beni bugün neden aramadi" diye geçirmiyorum içimden, aramadigi zamanlarda...
Gelecege dair hayallerim de yok zaten... Ben, sevgiyi yasiyorum...
Onun yanimda oldugu anlar o kadar degerli, o kadar kiymetli ki...
Gerçeklesmemis ve gerçeklesmeyecek beklentilerle mahvetmiyoruz o anlari...
Beklentisiz seviyoruz... Sevdigimiz için seviyoruz...
Hayalsiz, geleceksiz, beklentisiz... Anlik seviyoruz... Deneyin...
Beklentisiz, sevmeyi deneyin bir gün... Beklentilerle bogdugunuz asklariniza aciyacaksiniz...
3 yorum:
-
-
Evet cooooooooooooooook malesef
- 6 Eylül 2010 18:22
- Erge Güçlü dedi ki...
-
haklı olabilirdin ve yazıyı okuyunca aynen böyle sevilmeli denilebilirdi. ilk zamanlarda aşıkken böyle yaşamak tadından yenmez tabi.hani o uçtuğunuz ondan başka hiçbirşey düşünmediniz ilk zamanlar.ancak sonradan bu sevgiye hatta ne yazıkki alışkanlığa dönüşünce iş işten geçiyor.şayet benimde 5 senelik bir sevgilim var ve artık bu ilişki sevgiliden karı koca tarzı bir havaya büründü.hani annenden nasıl vazgeçemezsen o da benim için o tarz bişi haline geldi.ve insan zaman geçirdikçe paylaştıkça beklentileri artıyo hep bişiler bekliyo işte o zamandan sonra ipin ucu kaçıyo ve dediğin gibi tapulu malınmış sanıyosun. bir ilişkiyi 5 sene sonrada bu şekilde yürütebilen varsa beklentisiz sevebilen varsa ne mutlu ona.ancak ben yapamıyorum,yapamadım :D başını ağrıttım ve yazıdan uzun yorum yazdım sanırım ama içimi de döktüm kusura bakma :)
- 8 Eylül 2010 17:41
- Rafet dedi ki...
-
sevdim tabi :(
- 9 Eylül 2010 03:13
Popüler Yayınlar
-
Biz çocukken, tepesinde bir dantela örtüyle başköşede duran yeşil ışıklı ahşap radyomuzdan, hüzzam makamında ayrılık şarkıları yayılırdı...
-
Beş yaşında yetim kalan bir çeçen çocuk annesiyle yalnız yaşamaktadır. Fakirdirler, ekilecek biçilecek çok fazla arazileri de yoktur. Belli ...
-
Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden bir...
-
Uzun çok uzun yıllar önce mutluluk ve güzellik içinde yaşayan bir topluluk varmış. Başarılı, sevecen,dürüst insanlarmış bunlar. Bu toplumu ...
-
Yoruldum; anlaşılmamaktan, Sevdiklerimi, sevenlerimi "dost" yapmaya çalışmaktan, Yüreğime kulak tıkayıp mantıklı olmaya çalışmakta...
3 yorum:
Evet cooooooooooooooook malesef
haklı olabilirdin ve yazıyı okuyunca aynen böyle sevilmeli denilebilirdi. ilk zamanlarda aşıkken böyle yaşamak tadından yenmez tabi.hani o uçtuğunuz ondan başka hiçbirşey düşünmediniz ilk zamanlar.ancak sonradan bu sevgiye hatta ne yazıkki alışkanlığa dönüşünce iş işten geçiyor.şayet benimde 5 senelik bir sevgilim var ve artık bu ilişki sevgiliden karı koca tarzı bir havaya büründü.hani annenden nasıl vazgeçemezsen o da benim için o tarz bişi haline geldi.ve insan zaman geçirdikçe paylaştıkça beklentileri artıyo hep bişiler bekliyo işte o zamandan sonra ipin ucu kaçıyo ve dediğin gibi tapulu malınmış sanıyosun. bir ilişkiyi 5 sene sonrada bu şekilde yürütebilen varsa beklentisiz sevebilen varsa ne mutlu ona.ancak ben yapamıyorum,yapamadım :D başını ağrıttım ve yazıdan uzun yorum yazdım sanırım ama içimi de döktüm kusura bakma :)
sevdim tabi :(
Yorum Gönder