17 Ağustos 2009 Pazartesi
EN PAHALI RESİM
EN PAHALI RESİM
Avrupa'nın ünlü sanat merkezi kentlerinden birinde çocuğun biri vitrinde çok
hoş bir tablo görür. Tablo belli ki oldukça pahalıdır. Çocuk bu tablonun bir sonraki sene sonraki sene ağabeyinin doğum gününe almayı ister ve
Bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile o mağazaya gider. Şanslıdır, tablo satılmamıştır. İçeri girer ve tabloyu bir süre izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur ve:
"Ağabeyimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum. Tüm param da bu kadar." der.
Ressam bir süre düşündükten sonra tabloyu paketler ve resmi satar. Çocuk paketini alır ve teşekkür ederek çıkar.
Mağazada adamın arkadaşları da vardır ve şaşkın şaşkın sorarlar:
"Sen ne yaptın! O resmin değeri milyon ederdi Neden bu kadar az bir rakama sattın?"
Adam cevap verir:
"Evet, ben bu resme milyonlarını verecek bir sürü insan bulabilirdim. Ancak tüm servetini bu resme verecek kaç kişi bulabilirdim?"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
17 Ağustos 2009 Pazartesi
EN PAHALI RESİM
EN PAHALI RESİM
Avrupa'nın ünlü sanat merkezi kentlerinden birinde çocuğun biri vitrinde çok
hoş bir tablo görür. Tablo belli ki oldukça pahalıdır. Çocuk bu tablonun bir sonraki sene sonraki sene ağabeyinin doğum gününe almayı ister ve
Bir iş bulup kıt kanaat geçinerek biriktirdiği tüm para ile o mağazaya gider. Şanslıdır, tablo satılmamıştır. İçeri girer ve tabloyu bir süre izledikten sonra resmi yapan sanatçıyı bulur ve:
"Ağabeyimin doğum günü için bu resmi satın almak istiyorum. Tüm param da bu kadar." der.
Ressam bir süre düşündükten sonra tabloyu paketler ve resmi satar. Çocuk paketini alır ve teşekkür ederek çıkar.
Mağazada adamın arkadaşları da vardır ve şaşkın şaşkın sorarlar:
"Sen ne yaptın! O resmin değeri milyon ederdi Neden bu kadar az bir rakama sattın?"
Adam cevap verir:
"Evet, ben bu resme milyonlarını verecek bir sürü insan bulabilirdim. Ancak tüm servetini bu resme verecek kaç kişi bulabilirdim?"
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Biz çocukken, tepesinde bir dantela örtüyle başköşede duran yeşil ışıklı ahşap radyomuzdan, hüzzam makamında ayrılık şarkıları yayılırdı...
-
Beş yaşında yetim kalan bir çeçen çocuk annesiyle yalnız yaşamaktadır. Fakirdirler, ekilecek biçilecek çok fazla arazileri de yoktur. Belli ...
-
Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden bir...
-
Uzun çok uzun yıllar önce mutluluk ve güzellik içinde yaşayan bir topluluk varmış. Başarılı, sevecen,dürüst insanlarmış bunlar. Bu toplumu ...
-
Yoruldum; anlaşılmamaktan, Sevdiklerimi, sevenlerimi "dost" yapmaya çalışmaktan, Yüreğime kulak tıkayıp mantıklı olmaya çalışmakta...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder