17 Nisan 2010 Cumartesi
Sakat Arkadaş
Vietnam Savaşı sonrası... Evine dönmekte olan bir asker San Francisco'dan ailesini aradı: "Anne, baba eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica ediyorum. Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum."
"Memnuniyetle, O'nunla tanışmak isteriz", diye cevapladılar. Oğulları "Bilmeniz gereken bir şey daha var." diye devam etti.
"Arkadaşım savaşta ağır yaralandı, bir mayına bastı ve bir koluyla ayağını kaybetti. Gidecek hiçbir yeri yok ve O'nun gelip bizimle kalmasını istiyorum."
"Bunu duyduğuma üzüldüm oğlum. Belki O'nun başka bir yer bulmasına yardımcı olabiliriz."
"Hayır. Anne, baba O'nun bizimle kalmasını istiyorum."
"Oğlum." dedi babası. "Bizden ne istediğini bilmiyorsun. O'nun gibi özürlü biri bize korkunç yük olur. Bizim kendi hayatımız var ve bunun gibi bir şeyin hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz. Bence bu arkadaşını unutup eve dönmelisin. O kendi başının çaresine bakacaktır."
Oğlu o anda telefonu kapattı.
Ailesi O'ndan bir süre haber alamadı. Ama birkaç gün sonra, San Francisco polisinden bir telefon geldi. Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü öğrendiler. Polis bunun intihar olduğuna inanıyordu. Üzüntü dolu anne-baba hemen San Francisco'ya uçtular ve oğullarının cesedini tespit etmek için şehir morguna götürüldüler.
Anne-baba oğullarını hemen tanıdılar yalnız bilmedikleri bir şeyi de öğrenince dehşete düştüler:
Oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı...
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
17 Nisan 2010 Cumartesi
Sakat Arkadaş
Vietnam Savaşı sonrası... Evine dönmekte olan bir asker San Francisco'dan ailesini aradı: "Anne, baba eve dönüyorum, ama sizden bir şey rica ediyorum. Yanımda bir arkadaşımı da getirmek istiyorum."
"Memnuniyetle, O'nunla tanışmak isteriz", diye cevapladılar. Oğulları "Bilmeniz gereken bir şey daha var." diye devam etti.
"Arkadaşım savaşta ağır yaralandı, bir mayına bastı ve bir koluyla ayağını kaybetti. Gidecek hiçbir yeri yok ve O'nun gelip bizimle kalmasını istiyorum."
"Bunu duyduğuma üzüldüm oğlum. Belki O'nun başka bir yer bulmasına yardımcı olabiliriz."
"Hayır. Anne, baba O'nun bizimle kalmasını istiyorum."
"Oğlum." dedi babası. "Bizden ne istediğini bilmiyorsun. O'nun gibi özürlü biri bize korkunç yük olur. Bizim kendi hayatımız var ve bunun gibi bir şeyin hayatımıza engel olmasına izin veremeyiz. Bence bu arkadaşını unutup eve dönmelisin. O kendi başının çaresine bakacaktır."
Oğlu o anda telefonu kapattı.
Ailesi O'ndan bir süre haber alamadı. Ama birkaç gün sonra, San Francisco polisinden bir telefon geldi. Oğullarının yüksek bir binadan düşüp öldüğünü öğrendiler. Polis bunun intihar olduğuna inanıyordu. Üzüntü dolu anne-baba hemen San Francisco'ya uçtular ve oğullarının cesedini tespit etmek için şehir morguna götürüldüler.
Anne-baba oğullarını hemen tanıdılar yalnız bilmedikleri bir şeyi de öğrenince dehşete düştüler:
Oğullarının sadece bir kolu ve bir bacağı vardı...
4 yorum:
- Pabuc dedi ki...
-
KElime bulamıyorum yazmaya..!! Çok ....Çook etkileyici bir hikaye..Paylaştığınız için teşekkürler..
- 17 Nisan 2010 09:44
- ruhumun pusulası dedi ki...
-
Şimdi buna kader mi demeli, yoksa bir seçim mi? Çok düşündürücü bir hikaye...
- 17 Nisan 2010 11:34
- KİANA dedi ki...
-
Canım yandı çok. İnanın..Unutmak istediğim bir yazıydı.Okumuştum daha önce. kaçamadım bu acıdan yine..
Görüşmek üzere.. - 18 Nisan 2010 15:02
- sufi dedi ki...
-
Hikayenin başında anlamıştım o arkadaşın kendisi olduğunu.Bir anne olarak "yeter ki gel arkadaşını da getir oğlum bir oğlan daha kazanırım böylece sayende" demesini istedim o anne babanın.Ama yetişemedim galiba.Hikaye çok hüzünlü ve ders vericiydi teşekkürler ve sevgilerimle.
- 22 Nisan 2010 15:57
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Biz çocukken, tepesinde bir dantela örtüyle başköşede duran yeşil ışıklı ahşap radyomuzdan, hüzzam makamında ayrılık şarkıları yayılırdı...
-
Beş yaşında yetim kalan bir çeçen çocuk annesiyle yalnız yaşamaktadır. Fakirdirler, ekilecek biçilecek çok fazla arazileri de yoktur. Belli ...
-
Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden bir...
-
Uzun çok uzun yıllar önce mutluluk ve güzellik içinde yaşayan bir topluluk varmış. Başarılı, sevecen,dürüst insanlarmış bunlar. Bu toplumu ...
-
Yoruldum; anlaşılmamaktan, Sevdiklerimi, sevenlerimi "dost" yapmaya çalışmaktan, Yüreğime kulak tıkayıp mantıklı olmaya çalışmakta...
4 yorum:
KElime bulamıyorum yazmaya..!! Çok ....Çook etkileyici bir hikaye..Paylaştığınız için teşekkürler..
Şimdi buna kader mi demeli, yoksa bir seçim mi? Çok düşündürücü bir hikaye...
Canım yandı çok. İnanın..Unutmak istediğim bir yazıydı.Okumuştum daha önce. kaçamadım bu acıdan yine..
Görüşmek üzere..
Hikayenin başında anlamıştım o arkadaşın kendisi olduğunu.Bir anne olarak "yeter ki gel arkadaşını da getir oğlum bir oğlan daha kazanırım böylece sayende" demesini istedim o anne babanın.Ama yetişemedim galiba.Hikaye çok hüzünlü ve ders vericiydi teşekkürler ve sevgilerimle.
Yorum Gönder