18 Ocak 2010 Pazartesi
Sen Hala Taşıyor musun?
İki seyyah derviş bir şehirden diğerine gidiyorlarmış. Derken yollarının üstüne taşkın bir dere çıkmış. tam suyu geçecekler, az ötede korkudan tir tir titreyen, yapayalnız ve gencecik bir kadın görmüşler. Dervişlerden biri hemen kadının yardımına koşmuş. Onu sırtına almış, suyu öylece aşmış. Sonra da kadını derenin öte yakasında yere bırakıp iyi günler dilemiş. Böylece yola revan olmuşlar…
Ancak yolun kalan kısmında öteki dervişin ağzını bıçak açmamış. Suratından düşen bin parça… Somurttukça somurtuyor. Bir kaç saat böyle surat astıktan sonra suskunluğunu bozup şöyle demiş:
” Ne demeye o kadına yardım ettin? Bir de üstelik ona dokundun. Seni ayartabilirdi! Baştan çıkartabilirdi. Erkekle kadın böyle temas etsin, olacak iş mi! Ayıp yahu… Olmaz, bize yakışmaz!”
Kadını sırtında taşıyan seyyah sabırla gülümsemiş:
” İyi de dostum, ben o genç kadını derenin karşısına geçirip orada bıraktım; sen ne demeye hala taşırsın?“
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
18 Ocak 2010 Pazartesi
Sen Hala Taşıyor musun?
İki seyyah derviş bir şehirden diğerine gidiyorlarmış. Derken yollarının üstüne taşkın bir dere çıkmış. tam suyu geçecekler, az ötede korkudan tir tir titreyen, yapayalnız ve gencecik bir kadın görmüşler. Dervişlerden biri hemen kadının yardımına koşmuş. Onu sırtına almış, suyu öylece aşmış. Sonra da kadını derenin öte yakasında yere bırakıp iyi günler dilemiş. Böylece yola revan olmuşlar…
Ancak yolun kalan kısmında öteki dervişin ağzını bıçak açmamış. Suratından düşen bin parça… Somurttukça somurtuyor. Bir kaç saat böyle surat astıktan sonra suskunluğunu bozup şöyle demiş:
” Ne demeye o kadına yardım ettin? Bir de üstelik ona dokundun. Seni ayartabilirdi! Baştan çıkartabilirdi. Erkekle kadın böyle temas etsin, olacak iş mi! Ayıp yahu… Olmaz, bize yakışmaz!”
Kadını sırtında taşıyan seyyah sabırla gülümsemiş:
” İyi de dostum, ben o genç kadını derenin karşısına geçirip orada bıraktım; sen ne demeye hala taşırsın?“
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Biz çocukken, tepesinde bir dantela örtüyle başköşede duran yeşil ışıklı ahşap radyomuzdan, hüzzam makamında ayrılık şarkıları yayılırdı...
-
Beş yaşında yetim kalan bir çeçen çocuk annesiyle yalnız yaşamaktadır. Fakirdirler, ekilecek biçilecek çok fazla arazileri de yoktur. Belli ...
-
Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden bir...
-
Uzun çok uzun yıllar önce mutluluk ve güzellik içinde yaşayan bir topluluk varmış. Başarılı, sevecen,dürüst insanlarmış bunlar. Bu toplumu ...
-
Yoruldum; anlaşılmamaktan, Sevdiklerimi, sevenlerimi "dost" yapmaya çalışmaktan, Yüreğime kulak tıkayıp mantıklı olmaya çalışmakta...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder