19 Şubat 2010 Cuma
Akıllı Uşak
IV. Murat devrinde padişah rakı içilmesini yasak ettirmiştir ve içenler hakkında da çok sıkı kovuşturma yaptırmaktadır.
Zamanın Şeyhülislamını çekemeyen yüksek rütbeli bir zat, bir gün padişaha, Şeyhülislam efendinin bu yasağa uymadığını gammazlayıvermiş. IV.Murat da öfkelenerek güvendiği mabeyincilerinden birini akşama doğru ansızın şeyhülislamın evine yollamış.
Saraydan gelen bu misafire çubuk ve kahve ikram edildikten ve oradan buradan konuşulmaya başlandıktan sonra birdenbire misafir odasının kapısı açılmış ve elinde gümüşten rakı tepsisi ile Arap uşak görünmüş. Mabeyincinin Şeyhülislamla beraber olduğunun farkına varan uşak hiç bozmadan:
“Efendi hazretleri” demiş, “ben zat-ı alilerine bizim aşçıbaşının gizlice rakı içtiğini söylemiştim, ama siz inanmamıştınız. İşte tepsisini getirdim ki, sözlerimin doğru olduğunu göresiniz.”
Şeyhülislam Efendi tabii müthiş hiddetlenmiş! Hatta padişahın fermanını dinlemeyen böyle bir insanın kendi evinde bulunduğundan dolayı o kadar üzülmüş ki, neredeyse evini bile yakmaya kalkacakken mabeyinci teskin etmiş ve padişaha da olayı anlatarak Şeyhülislamı kurtarmış.
Ertesi sabah Şeyhülislam efendi Arap uşağı çağırmış, kendisine bir kese altın uzatarak :
“Oğlum “ demiş “ şunu al, ama bir taraftan da kendine başka bir kapı ara, ben kendimden daha zeki insanlarla aynı çatı altında oturmaya tahammül edemem.”
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
19 Şubat 2010 Cuma
Akıllı Uşak
IV. Murat devrinde padişah rakı içilmesini yasak ettirmiştir ve içenler hakkında da çok sıkı kovuşturma yaptırmaktadır.
Zamanın Şeyhülislamını çekemeyen yüksek rütbeli bir zat, bir gün padişaha, Şeyhülislam efendinin bu yasağa uymadığını gammazlayıvermiş. IV.Murat da öfkelenerek güvendiği mabeyincilerinden birini akşama doğru ansızın şeyhülislamın evine yollamış.
Saraydan gelen bu misafire çubuk ve kahve ikram edildikten ve oradan buradan konuşulmaya başlandıktan sonra birdenbire misafir odasının kapısı açılmış ve elinde gümüşten rakı tepsisi ile Arap uşak görünmüş. Mabeyincinin Şeyhülislamla beraber olduğunun farkına varan uşak hiç bozmadan:
“Efendi hazretleri” demiş, “ben zat-ı alilerine bizim aşçıbaşının gizlice rakı içtiğini söylemiştim, ama siz inanmamıştınız. İşte tepsisini getirdim ki, sözlerimin doğru olduğunu göresiniz.”
Şeyhülislam Efendi tabii müthiş hiddetlenmiş! Hatta padişahın fermanını dinlemeyen böyle bir insanın kendi evinde bulunduğundan dolayı o kadar üzülmüş ki, neredeyse evini bile yakmaya kalkacakken mabeyinci teskin etmiş ve padişaha da olayı anlatarak Şeyhülislamı kurtarmış.
Ertesi sabah Şeyhülislam efendi Arap uşağı çağırmış, kendisine bir kese altın uzatarak :
“Oğlum “ demiş “ şunu al, ama bir taraftan da kendine başka bir kapı ara, ben kendimden daha zeki insanlarla aynı çatı altında oturmaya tahammül edemem.”
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Biz çocukken, tepesinde bir dantela örtüyle başköşede duran yeşil ışıklı ahşap radyomuzdan, hüzzam makamında ayrılık şarkıları yayılırdı...
-
Beş yaşında yetim kalan bir çeçen çocuk annesiyle yalnız yaşamaktadır. Fakirdirler, ekilecek biçilecek çok fazla arazileri de yoktur. Belli ...
-
Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden bir...
-
Uzun çok uzun yıllar önce mutluluk ve güzellik içinde yaşayan bir topluluk varmış. Başarılı, sevecen,dürüst insanlarmış bunlar. Bu toplumu ...
-
Yoruldum; anlaşılmamaktan, Sevdiklerimi, sevenlerimi "dost" yapmaya çalışmaktan, Yüreğime kulak tıkayıp mantıklı olmaya çalışmakta...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder