4 Şubat 2010 Perşembe

Paramız Yoksa da Haysiyetimiz Var




Dünya dediğiniz abiler
Aha benim şu yüreğim kadar
Abiler hayat dediğiniz
Ne kadar gülebiliyorsak o kadar
Boş verin ötesini
Sallayın gitsin dünyayı
Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Ey gözünü seviyim zeytinin, taze ekmeğin, çayın
Bakmayın, benim de canım elbet çeker
Şöyle tereyağlı bir buçuk iskender
Yine de olsun
Kesmedikten sonra selamı Bakkal Ender
Bir de bizim takıma gol olmadıktan sonra
Ve de en kıyağından
Ve de en ağırından bir şarkı patlatınca Müslüm bana
Ne gam, ne tasa, ne fırtına, ne kar
Boş verin abiler
Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Şimdi beni iyi dinleyin
Canımdan öte ve de
En kıymetli sevdiğim muhterem arkadaşlar
Durumum ortadadır
Hayat bana da sağlamına harbi bir çelme takmıştır
Nevrim dönmüş, midem bulanmış gözlerim kararmıştır
Cümlenize olan bil cümle borç edavatım
Üç vakte kadar askıya alınmıştır
Ha biraz idare edebilirseniz eğer
Bi de kahveci Nuri'den rica edebilirseniz
Kesmezse tavşan kanı günde üç bardak çayı
Elbet bu feleğin paslı çarkı
Bi gün benim için de döner ve düşeş gelmese de
Gelirse eğer zarımız mesela bir dubara ve hele dört cahar
İşi kolayladık sayın
Ve de inanın ki abilir
Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Dalgalan bakalım kız kulesi önündeki dalgalar gibi kalbim
Hayıflan bakalım hiç kimselere belli etmeden geceleri yorganın altında
Yazıklan bakalım bu da revamıdır hayatının baharında bi delikanlıya
Hep kısa çöpü ben mi çekeceğim
Hep bana mı denk düşecek çarkı feleğin iflası
Hep ben bileceğim başkalarımı kapacak beşyüz milyarı
Hep ben sevip eller mi alacak Aslıyı, Leylayı
Batsın bu dünya, sende mi Leyla, itirazım var yalana dolana
Ve ben böyle dolana dolana
Ellerim cebimde dudağımda ıslığım başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Orhan Veli tadında basıp voleyi yürüyeceğim hayatın sonuna kadar
Hiç tasalanmayın abiler
Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Son bi kere öpmek isterim gözlerinizden
Son bi kere sarılıp ağlamak geçer içimden
Ama vicdan yapıyorum sanırsınız diye korkuyorum
Vallahi içimden öpmek geliyor en kral arkadaşlarımı
Ayhan Işığı, Sadri Alışığı, Erol Taşı
Adamın gönlü şarkılar söyleyip unutmak istiyor garibanlığı
Adamın canı hesapsız dostlarını çekiyor
Dalgasız dümensiz yoldaşlığı
Mahalle arasında gazozuna maç yapıp yenilmek çekiyor
Komşunun kızına mektup yazıp
Çarşamba pazarında el altından vermek geçiyor
Bazen sıcak ekmek
Bazen seyyardan sabah poğaçası çekiyor
Adamın canı bağıra bağıra ağlamak çekiyor gece mehtabına karşı
Langa dan hıyar, Beyoğlu'ndan adam çekiyor
Ne yalan söyleyim biraz kırgınlık da var
Yine de boşverin abiler
Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Dünya dediğiniz abiler
Aha benim şu yüreğim kadar
Abiler hayat dediğiniz
Ne kadar gülebiliyorsak o kadar
Boş verin ötesini
Sallayın gitsin dünyayı
Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Hiç yorum yok:

4 Şubat 2010 Perşembe

Paramız Yoksa da Haysiyetimiz Var




Dünya dediğiniz abiler
Aha benim şu yüreğim kadar
Abiler hayat dediğiniz
Ne kadar gülebiliyorsak o kadar
Boş verin ötesini
Sallayın gitsin dünyayı
Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Ey gözünü seviyim zeytinin, taze ekmeğin, çayın
Bakmayın, benim de canım elbet çeker
Şöyle tereyağlı bir buçuk iskender
Yine de olsun
Kesmedikten sonra selamı Bakkal Ender
Bir de bizim takıma gol olmadıktan sonra
Ve de en kıyağından
Ve de en ağırından bir şarkı patlatınca Müslüm bana
Ne gam, ne tasa, ne fırtına, ne kar
Boş verin abiler
Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Şimdi beni iyi dinleyin
Canımdan öte ve de
En kıymetli sevdiğim muhterem arkadaşlar
Durumum ortadadır
Hayat bana da sağlamına harbi bir çelme takmıştır
Nevrim dönmüş, midem bulanmış gözlerim kararmıştır
Cümlenize olan bil cümle borç edavatım
Üç vakte kadar askıya alınmıştır
Ha biraz idare edebilirseniz eğer
Bi de kahveci Nuri'den rica edebilirseniz
Kesmezse tavşan kanı günde üç bardak çayı
Elbet bu feleğin paslı çarkı
Bi gün benim için de döner ve düşeş gelmese de
Gelirse eğer zarımız mesela bir dubara ve hele dört cahar
İşi kolayladık sayın
Ve de inanın ki abilir
Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Dalgalan bakalım kız kulesi önündeki dalgalar gibi kalbim
Hayıflan bakalım hiç kimselere belli etmeden geceleri yorganın altında
Yazıklan bakalım bu da revamıdır hayatının baharında bi delikanlıya
Hep kısa çöpü ben mi çekeceğim
Hep bana mı denk düşecek çarkı feleğin iflası
Hep ben bileceğim başkalarımı kapacak beşyüz milyarı
Hep ben sevip eller mi alacak Aslıyı, Leylayı
Batsın bu dünya, sende mi Leyla, itirazım var yalana dolana
Ve ben böyle dolana dolana
Ellerim cebimde dudağımda ıslığım başımda eski alemlerin sarhoşluğu
Orhan Veli tadında basıp voleyi yürüyeceğim hayatın sonuna kadar
Hiç tasalanmayın abiler
Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Son bi kere öpmek isterim gözlerinizden
Son bi kere sarılıp ağlamak geçer içimden
Ama vicdan yapıyorum sanırsınız diye korkuyorum
Vallahi içimden öpmek geliyor en kral arkadaşlarımı
Ayhan Işığı, Sadri Alışığı, Erol Taşı
Adamın gönlü şarkılar söyleyip unutmak istiyor garibanlığı
Adamın canı hesapsız dostlarını çekiyor
Dalgasız dümensiz yoldaşlığı
Mahalle arasında gazozuna maç yapıp yenilmek çekiyor
Komşunun kızına mektup yazıp
Çarşamba pazarında el altından vermek geçiyor
Bazen sıcak ekmek
Bazen seyyardan sabah poğaçası çekiyor
Adamın canı bağıra bağıra ağlamak çekiyor gece mehtabına karşı
Langa dan hıyar, Beyoğlu'ndan adam çekiyor
Ne yalan söyleyim biraz kırgınlık da var
Yine de boşverin abiler
Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Dünya dediğiniz abiler
Aha benim şu yüreğim kadar
Abiler hayat dediğiniz
Ne kadar gülebiliyorsak o kadar
Boş verin ötesini
Sallayın gitsin dünyayı
Paramız yoksa da haysiyetimiz var

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar