20 Mart 2010 Cumartesi
Aynadaki Aksimiz
O yil, New York'ta KIS, Nisan'in sonuna kadar uzamisti. Kör oldugum
ve yalniz yasadigim için, çogunlukla evde kalmayi yegledim. Sonunda bir
gün soguk hava gitti; bahar kendini gösterdi.
Hava coskulu bir kokuyla dolmustu. Arka bahçeye bakan pencerenin önünde küçük, neseli bir kus devamli civildiyor, sanki beni disariya
çagiriyordu. Nisan ayinin degisken havasini bildigimden kislik
mantoma sarildim.Fakat havanin ILIKLIGINI içimde hissedince, yün kaskolumu, sapka ve eldivenlerimi biraktim. Üç çatalli bastonumu alip, neseyle sundurmaya çiktim ve kaldirimin yolunu tuttum. Yüzümü günese dogru
kaldirip, onu selamlayan bir gülümseme sundum. Sessiz, çikmaz
sokagimizda yürürken, kapi komsum "Merhaba" diyerek seslendi ve gidecegim
yere götürmeyi teklif etti:
"Hayir, tesekkür ederim. Su bacaklar bütün kis dinlendi. Eklemlerimin
harekete ihtiyaci var. Bu yüzden yürüyecegim" diye cevap verdim.
Köseye vardigimda aliskanlikla durdum. Birinin gelip yesil ISIK
yandiginda, beni karsiya geçirmesini bekledim. Nedense bu sefer, öncekilere göre daha uzun süre beklemistim ve hâlâ hiç kimse teklifte bulunmamisti. Sabirla beklerken, eskiden hatirladigim bir melodiyi mirildandim; çocukken ögrendigim "Hos geldin bahar..." sarkisiydi. Birden güçlü bir erkek sesi konustu: "Sesinizden çok neseli bir insan oldugunuzu hissettim. Sizinle birlikte, caddeyi geçme serefini BAGISLAR MISINIZ, bana?"
Kibarlikla, iltifat görünce gülerek basimi salladim ve duyulabilir bir sesle "Evet" dedim. Kibarca koluma girdi ve birlikte kaldirimdan
yola indik.Yavasça yolun karsisina geçerken, konusulabilecek en iyi
konudan, havadan konustuk. Adimlarimizi birlikte atarken hangimiz rehber, hangimiz yardim aliyor, belli olmuyordu. Yolun karsisina varmamiza az kala, isigin degistigini anlatircasina, kornalar sabirsizca çalinmaya basladi.Kaldirima çikmak için, birkaç çabuk adim daha attik.
Ona dönüp, bana eslik ettigi için tesekkür etmek üzere agzimi açmistim ki, ben daha bir sey söylemeden, o konustu: "Bilmem farkinda misiniz? Sizin gibi neseli bir insanla karsiya geçmek, benim gibi bir kör için, ne kadar muhtesem bir sey..."
O güzel bahar gününü hiç unutmayacagim.
---Charlotte Wechler
"Bazen; evrende kendimizi en yalniz hissettigimizde, SIKINTIMIZI atlatmak ve FARKLILIGIMIZI ve YALNIZLIGIMIZI hafifletmek için, Tanri bize,aynadaki aksimiz gibi, bir ikiz gönderir."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
20 Mart 2010 Cumartesi
Aynadaki Aksimiz
O yil, New York'ta KIS, Nisan'in sonuna kadar uzamisti. Kör oldugum
ve yalniz yasadigim için, çogunlukla evde kalmayi yegledim. Sonunda bir
gün soguk hava gitti; bahar kendini gösterdi.
Hava coskulu bir kokuyla dolmustu. Arka bahçeye bakan pencerenin önünde küçük, neseli bir kus devamli civildiyor, sanki beni disariya
çagiriyordu. Nisan ayinin degisken havasini bildigimden kislik
mantoma sarildim.Fakat havanin ILIKLIGINI içimde hissedince, yün kaskolumu, sapka ve eldivenlerimi biraktim. Üç çatalli bastonumu alip, neseyle sundurmaya çiktim ve kaldirimin yolunu tuttum. Yüzümü günese dogru
kaldirip, onu selamlayan bir gülümseme sundum. Sessiz, çikmaz
sokagimizda yürürken, kapi komsum "Merhaba" diyerek seslendi ve gidecegim
yere götürmeyi teklif etti:
"Hayir, tesekkür ederim. Su bacaklar bütün kis dinlendi. Eklemlerimin
harekete ihtiyaci var. Bu yüzden yürüyecegim" diye cevap verdim.
Köseye vardigimda aliskanlikla durdum. Birinin gelip yesil ISIK
yandiginda, beni karsiya geçirmesini bekledim. Nedense bu sefer, öncekilere göre daha uzun süre beklemistim ve hâlâ hiç kimse teklifte bulunmamisti. Sabirla beklerken, eskiden hatirladigim bir melodiyi mirildandim; çocukken ögrendigim "Hos geldin bahar..." sarkisiydi. Birden güçlü bir erkek sesi konustu: "Sesinizden çok neseli bir insan oldugunuzu hissettim. Sizinle birlikte, caddeyi geçme serefini BAGISLAR MISINIZ, bana?"
Kibarlikla, iltifat görünce gülerek basimi salladim ve duyulabilir bir sesle "Evet" dedim. Kibarca koluma girdi ve birlikte kaldirimdan
yola indik.Yavasça yolun karsisina geçerken, konusulabilecek en iyi
konudan, havadan konustuk. Adimlarimizi birlikte atarken hangimiz rehber, hangimiz yardim aliyor, belli olmuyordu. Yolun karsisina varmamiza az kala, isigin degistigini anlatircasina, kornalar sabirsizca çalinmaya basladi.Kaldirima çikmak için, birkaç çabuk adim daha attik.
Ona dönüp, bana eslik ettigi için tesekkür etmek üzere agzimi açmistim ki, ben daha bir sey söylemeden, o konustu: "Bilmem farkinda misiniz? Sizin gibi neseli bir insanla karsiya geçmek, benim gibi bir kör için, ne kadar muhtesem bir sey..."
O güzel bahar gününü hiç unutmayacagim.
---Charlotte Wechler
"Bazen; evrende kendimizi en yalniz hissettigimizde, SIKINTIMIZI atlatmak ve FARKLILIGIMIZI ve YALNIZLIGIMIZI hafifletmek için, Tanri bize,aynadaki aksimiz gibi, bir ikiz gönderir."
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Biz çocukken, tepesinde bir dantela örtüyle başköşede duran yeşil ışıklı ahşap radyomuzdan, hüzzam makamında ayrılık şarkıları yayılırdı...
-
Beş yaşında yetim kalan bir çeçen çocuk annesiyle yalnız yaşamaktadır. Fakirdirler, ekilecek biçilecek çok fazla arazileri de yoktur. Belli ...
-
Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden bir...
-
Uzun çok uzun yıllar önce mutluluk ve güzellik içinde yaşayan bir topluluk varmış. Başarılı, sevecen,dürüst insanlarmış bunlar. Bu toplumu ...
-
Yoruldum; anlaşılmamaktan, Sevdiklerimi, sevenlerimi "dost" yapmaya çalışmaktan, Yüreğime kulak tıkayıp mantıklı olmaya çalışmakta...
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder