27 Mart 2010 Cumartesi
KIRMIZI GÜL
Adam karısını kaybettikten sonra hayata küstü... Kimseyi görmek istemiyordu...Sadece her sabah bir kırmızı gül alıp eşinin mezarına götürüyordu... Zamanla, orta yaşta olmasına rağmen kendini çok ihtiyarlamış hissetmeye başladı... ayakları tutmaz oldu...yürüyemiyordu... pencerenin önündeki koltuğunda geçiyordu günleri... bir süre sonra iyice yatağa düştü...
Bir sabah kapı tıkladı...çocukları kapının önünde buldukları kırmızı gülü adama getirdiler... üzerinde bir not:....’Seni seviyorum!’... ve anımsadığı bir kadın parfümü...ertesi gün...sonraki gün... daha sonraki gün...bu böyle devam etti her sabah...
Adam giderek iyi hissetmeye başladı kendini...yürüyebiliyordu artık... daha genç ve daha dinç hissediyordu...kadın olduğundan emin olduğu, hiç görmediği, bu gülün sahibine aşık olmuştu zamanla...onun kim olduğunu öğrenmeye karar verdi...
Her sabah erkenden pencerede bekliyor fakat bir türlü göremiyordu... bahçe kapısından uzanan bir el, gülü kapıya doğru atıp kaçıyordu... ertesi gün bahçedeki bir ağacın altına saklandı... kapişonlu bir kadın yine bahçe kapısından içeriye bir gül atıp kaçmaya başladı... Adam peşinden koşup yakaladı kadını...bu, bir zamanlar her sabah bir gül aldığı dükkanın sahibesiydi...
-- Siz! dedi adam... Neden?
Kadın gözleri yaşararak:
-- Siz, dedi... Bir zamanlar her sabah dükkanıma geliyordunuz... hayat dolu merhabanızla, sevgi dolu gözlerinizle, yüreğinizden dökülen sıcacık, yumuşacık kelimelerle yüreğimi ısıttınız... beni hayata bağladınız...ve size aşık oldum... ama bir gün artık gelmez oldunuz... kötü durumda olduğunuzu hissettim... güllerimle ve yüreğimden kopan sözcüklerimle sizin de yüreğinizi ısıtmak istedim.................................’Seni seviyorum!’......
Şengül CENNET
27 Mart 2010 Cumartesi
KIRMIZI GÜL
Adam karısını kaybettikten sonra hayata küstü... Kimseyi görmek istemiyordu...Sadece her sabah bir kırmızı gül alıp eşinin mezarına götürüyordu... Zamanla, orta yaşta olmasına rağmen kendini çok ihtiyarlamış hissetmeye başladı... ayakları tutmaz oldu...yürüyemiyordu... pencerenin önündeki koltuğunda geçiyordu günleri... bir süre sonra iyice yatağa düştü...
Bir sabah kapı tıkladı...çocukları kapının önünde buldukları kırmızı gülü adama getirdiler... üzerinde bir not:....’Seni seviyorum!’... ve anımsadığı bir kadın parfümü...ertesi gün...sonraki gün... daha sonraki gün...bu böyle devam etti her sabah...
Adam giderek iyi hissetmeye başladı kendini...yürüyebiliyordu artık... daha genç ve daha dinç hissediyordu...kadın olduğundan emin olduğu, hiç görmediği, bu gülün sahibine aşık olmuştu zamanla...onun kim olduğunu öğrenmeye karar verdi...
Her sabah erkenden pencerede bekliyor fakat bir türlü göremiyordu... bahçe kapısından uzanan bir el, gülü kapıya doğru atıp kaçıyordu... ertesi gün bahçedeki bir ağacın altına saklandı... kapişonlu bir kadın yine bahçe kapısından içeriye bir gül atıp kaçmaya başladı... Adam peşinden koşup yakaladı kadını...bu, bir zamanlar her sabah bir gül aldığı dükkanın sahibesiydi...
-- Siz! dedi adam... Neden?
Kadın gözleri yaşararak:
-- Siz, dedi... Bir zamanlar her sabah dükkanıma geliyordunuz... hayat dolu merhabanızla, sevgi dolu gözlerinizle, yüreğinizden dökülen sıcacık, yumuşacık kelimelerle yüreğimi ısıttınız... beni hayata bağladınız...ve size aşık oldum... ama bir gün artık gelmez oldunuz... kötü durumda olduğunuzu hissettim... güllerimle ve yüreğimden kopan sözcüklerimle sizin de yüreğinizi ısıtmak istedim.................................’Seni seviyorum!’......
Şengül CENNET
8 yorum:
- Pabuc dedi ki...
-
Zor raslanır bir durum..Ama imkansız değil..Saygılar..
- 27 Mart 2010 03:28
- DERVİŞ dedi ki...
-
@ pabuç dost bu şekilde olmasa bile başka başka şekillerde her gün birilerimiz birilerimizin yüreklerini ısıtıyor eminim. Her zaman yüreğinizi ısıtanlarla bir arada bulunmanız dileği ile.
- 27 Mart 2010 05:35
- Pabuc dedi ki...
-
Muhakkak öyledi ama aynı frekansta birileriyle karşılaşmak nasip işi..Anlamak ya da anlışılabiliek zor zanaat...Dedim ya zor ama imkansız değil..Herkes hayırlı paylaşımlarda bulunabilecek yüreklerle karşılasın...
- 27 Mart 2010 08:57
- sufi dedi ki...
-
Bu yürek ısıtmanın ötesinde yüreğe dokunmak olmuş ellerine sağlık sevgilerimle.
- 27 Mart 2010 09:23
- DERVİŞ dedi ki...
-
@ pabuç dost ve @ sufi dost yorumlarınızla bana nasıl şevk verdiğinizi anlatamam. Binlerce teşekkür.
- 27 Mart 2010 09:42
- üryan dedi ki...
-
bir kapıya, her sabah ,hem de hiçbir şey beklemeksizin, bir gül getirebilmek..
sevgiyi almak- vermek gibi basit bir alış verişe indirgendiği bu zamanda insana nasıl da inanılmaz geliyor değil mi..
mümkün olduğunu biliyorum ... - 28 Mart 2010 03:26
- Unknown dedi ki...
-
aşk başka bir şey mesela onu arayacaksın yarın bunu planladığında arayana kadar yaşatır seni o duygu sesini duyunca bir coşku sonra içinden çığlık atmak gelir ya mutluluktan öyle bir şey işte aşk ve yaşarsın ama aşk olmayınca insan bazen yataktan kalkacak mecal bulamaz
- 29 Mart 2010 12:08
- DERVİŞ dedi ki...
-
Sevgili bahar gelsin aşk bazen aramayla bulunmuyor bazende o seni gelip bulduğunda da kıymeti bilinmiyor.
- 30 Mart 2010 00:50
Popüler Yayınlar
-
Biz çocukken, tepesinde bir dantela örtüyle başköşede duran yeşil ışıklı ahşap radyomuzdan, hüzzam makamında ayrılık şarkıları yayılırdı...
-
Beş yaşında yetim kalan bir çeçen çocuk annesiyle yalnız yaşamaktadır. Fakirdirler, ekilecek biçilecek çok fazla arazileri de yoktur. Belli ...
-
Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden bir...
-
Uzun çok uzun yıllar önce mutluluk ve güzellik içinde yaşayan bir topluluk varmış. Başarılı, sevecen,dürüst insanlarmış bunlar. Bu toplumu ...
-
Yoruldum; anlaşılmamaktan, Sevdiklerimi, sevenlerimi "dost" yapmaya çalışmaktan, Yüreğime kulak tıkayıp mantıklı olmaya çalışmakta...
8 yorum:
Zor raslanır bir durum..Ama imkansız değil..Saygılar..
@ pabuç dost bu şekilde olmasa bile başka başka şekillerde her gün birilerimiz birilerimizin yüreklerini ısıtıyor eminim. Her zaman yüreğinizi ısıtanlarla bir arada bulunmanız dileği ile.
Muhakkak öyledi ama aynı frekansta birileriyle karşılaşmak nasip işi..Anlamak ya da anlışılabiliek zor zanaat...Dedim ya zor ama imkansız değil..Herkes hayırlı paylaşımlarda bulunabilecek yüreklerle karşılasın...
Bu yürek ısıtmanın ötesinde yüreğe dokunmak olmuş ellerine sağlık sevgilerimle.
@ pabuç dost ve @ sufi dost yorumlarınızla bana nasıl şevk verdiğinizi anlatamam. Binlerce teşekkür.
bir kapıya, her sabah ,hem de hiçbir şey beklemeksizin, bir gül getirebilmek..
sevgiyi almak- vermek gibi basit bir alış verişe indirgendiği bu zamanda insana nasıl da inanılmaz geliyor değil mi..
mümkün olduğunu biliyorum ...
aşk başka bir şey mesela onu arayacaksın yarın bunu planladığında arayana kadar yaşatır seni o duygu sesini duyunca bir coşku sonra içinden çığlık atmak gelir ya mutluluktan öyle bir şey işte aşk ve yaşarsın ama aşk olmayınca insan bazen yataktan kalkacak mecal bulamaz
Sevgili bahar gelsin aşk bazen aramayla bulunmuyor bazende o seni gelip bulduğunda da kıymeti bilinmiyor.
Yorum Gönder