16 Mart 2010 Salı
SENİ SEVİYORDUM...
Sana uzak kentlerden birinde
zamanın bir yerinde
seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi
onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
insan hergün anımsar mı aynı gözleri..
seni seviyordum ve senin haberin yoktu..
saçlarını izliyordum uzaktan
kulağının arkasına düşüşü ve burnun!
herkesten başkaydı işte..
güldüğün zaman yukarıya bakardın..
yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı.
ne güzeldiler!
sen bilmiyordun.. ben seni seviyordum...
kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler.
duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu.
geri dönüyordu çoğalarak.
senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi..
herşeyi erteleyişim oluyordun.
kalp ağrısı oluyordun.
birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun.
mevsimler değişiyor ve büyüyorduk.
dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyor
ve bazen, tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk..
cesurduk!
ufuk çizgisi maviydi, günbatımı hep turuncu
ve kırmızıydı bütün karanfiller!
ben seni seviyordum.. sen bilmiyordun..
sevinçlerim oluyordun ara sıra..
sen hiç bilmiyordun.
sonra herhangi biri oldun.
bütün sevinçlerim bittikten sonra.
yağmurlar yağdı serin haziran akşamları.
derken birgün uzaktan gördüm seni.
saçların bana inat başın herşeye meydan okuyarak
işte yine aynı!
kalbimi acıttın.. her zamanki gibi..
değiştik sanıyordum. ve sen yine bilmiyordun..
şimdi bunları anlatsa sana birileri,
kimbilir..
yada boşver
bilme en iyisi...
İclal Aydın
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
16 Mart 2010 Salı
SENİ SEVİYORDUM...
Sana uzak kentlerden birinde
zamanın bir yerinde
seni ve senli günleri anımsattı akşam güneşi
onca zamanın üstünde eskimeyen bir düşüncesin şimdi
insan hergün anımsar mı aynı gözleri..
seni seviyordum ve senin haberin yoktu..
saçlarını izliyordum uzaktan
kulağının arkasına düşüşü ve burnun!
herkesten başkaydı işte..
güldüğün zaman yukarıya bakardın..
yukarı kalkan başın ve gülen gözlerin vardı.
ne güzeldiler!
sen bilmiyordun.. ben seni seviyordum...
kalbime sığmıyordu aklımdan geçenler.
duvarlara, vitrin camlarına, kaldırımlara çarpıyordu.
geri dönüyordu çoğalarak.
senin sesini duyduğum masalarda erteliyordum herşeyi..
herşeyi erteleyişim oluyordun.
kalp ağrısı oluyordun.
birlikte soluduğumuz sokak isimleri oluyordun.
mevsimler değişiyor ve büyüyorduk.
dönemeçler geçiyor, köprüler göze alıyor
ve bazen, tekin olmayan suların üzerinden atlıyorduk..
cesurduk!
ufuk çizgisi maviydi, günbatımı hep turuncu
ve kırmızıydı bütün karanfiller!
ben seni seviyordum.. sen bilmiyordun..
sevinçlerim oluyordun ara sıra..
sen hiç bilmiyordun.
sonra herhangi biri oldun.
bütün sevinçlerim bittikten sonra.
yağmurlar yağdı serin haziran akşamları.
derken birgün uzaktan gördüm seni.
saçların bana inat başın herşeye meydan okuyarak
işte yine aynı!
kalbimi acıttın.. her zamanki gibi..
değiştik sanıyordum. ve sen yine bilmiyordun..
şimdi bunları anlatsa sana birileri,
kimbilir..
yada boşver
bilme en iyisi...
İclal Aydın
4 yorum:
- convaly dedi ki...
-
Tüm yazılar içinde en sevdiklerimden biri bu oldu benim...Kim bilir belki 10 yıl önce aynı duyguları yaşadığım ve tek başına sevmenin derinliği kadar acısını da bildiğim içindir...
- 27 Aralık 2010 03:48
- DERVİŞ dedi ki...
-
Herhangi biri olmadı, olmuyor. Ve keşke bilse....
@ convaly aşkın acısı bile güzeldir dimi ... sevgiyle kal... :) - 27 Aralık 2010 03:56
- araf efe dedi ki...
-
bilmesi daha kötü değil mi . İnsanın hareket alanını daralmaz mı. Aşk acısı güzel midir? acıya güzel demek için geçmiş olması lazım. Yanarken yanmak güzel diyemiyorum.
- 17 Ocak 2011 09:27
- DERVİŞ dedi ki...
-
Bilmesi kötü mü iyi mi emin değilim. Bazen ah bir bilse diyorum bazen de aman bilmesin diyorum. Aşk acısı bence güzel. Daha doğrusu aşkın her şeyi güzel. Aşk acısı hiç bir zaman geçmez.Zaten geçiyorsa aşk acısı değildir. saygılarımla...
- 17 Ocak 2011 10:36
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Biz çocukken, tepesinde bir dantela örtüyle başköşede duran yeşil ışıklı ahşap radyomuzdan, hüzzam makamında ayrılık şarkıları yayılırdı...
-
Beş yaşında yetim kalan bir çeçen çocuk annesiyle yalnız yaşamaktadır. Fakirdirler, ekilecek biçilecek çok fazla arazileri de yoktur. Belli ...
-
Anadolu’nun orta vilayetlerinden bir köyde yavaş yavaş güneş batmaya hava kararmaya başlar. Karanlık iyice çöker köyün üzerine. Evlerden bir...
-
Uzun çok uzun yıllar önce mutluluk ve güzellik içinde yaşayan bir topluluk varmış. Başarılı, sevecen,dürüst insanlarmış bunlar. Bu toplumu ...
-
Yoruldum; anlaşılmamaktan, Sevdiklerimi, sevenlerimi "dost" yapmaya çalışmaktan, Yüreğime kulak tıkayıp mantıklı olmaya çalışmakta...
4 yorum:
Tüm yazılar içinde en sevdiklerimden biri bu oldu benim...Kim bilir belki 10 yıl önce aynı duyguları yaşadığım ve tek başına sevmenin derinliği kadar acısını da bildiğim içindir...
Herhangi biri olmadı, olmuyor. Ve keşke bilse....
@ convaly aşkın acısı bile güzeldir dimi ... sevgiyle kal... :)
bilmesi daha kötü değil mi . İnsanın hareket alanını daralmaz mı. Aşk acısı güzel midir? acıya güzel demek için geçmiş olması lazım. Yanarken yanmak güzel diyemiyorum.
Bilmesi kötü mü iyi mi emin değilim. Bazen ah bir bilse diyorum bazen de aman bilmesin diyorum. Aşk acısı bence güzel. Daha doğrusu aşkın her şeyi güzel. Aşk acısı hiç bir zaman geçmez.Zaten geçiyorsa aşk acısı değildir. saygılarımla...
Yorum Gönder